Menüyü Kapat
  • Anasayfa
  • Tüm Masallar
  • En Çok Okunan Masallar
  • Uzun Masallar
  • Uyku Masalları
  • Masal İzle
  • Masal Dinle
  • Çocuk Masalları
  • Bebek Masalları
  • Klasik Masallar
  • Eğitici Masallar
  • Prenses Masalları
  • Peri Masalları
  • Hayvan Masalları
  • Kısa Masallar
  • Çok Uzun Masallar
  • Yaşa Göre Masallar
    • 2 Yaş Masalları
    • 3 Yaş Masalları
    • 4 Yaş Masalları
    • 5 Yaş Masalları
    • 6 Yaş Masalları
    • 7 Yaş Masalları
Youtube tiktok X (Twitter)
Youtube tiktok X (Twitter)
Nurtaç Abla MasallarıNurtaç Abla Masalları
  • Masal İzle
  • Masal Dinle
  • Uyku Masalları
  • Uzun Masallar
  • Tüm Masallar
Nurtaç Abla MasallarıNurtaç Abla Masalları
Anasayfa » Uyku Masalları » Tilkinaz ve Sihirli Ceviz Masalı

Tilkinaz ve Sihirli Ceviz Masalı

Çocuklara gerçek hazinenin kalbimizdeki iyilik olduğunu anlatabilmek için onlara Tilki Tilkinaz ve Sihirli Ceviz masalını okuyabilirsiniz.
Nurtaç AblaNurtaç Abla16 Haziran 2025 9 Dakika
Twitter Facebook WhatsApp Telgraf
Masal Oku - Tilki Tilkinaz ve Sihirli Ceviz
Masal Oku - Tilki Tilkinaz ve Sihirli Ceviz

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak ormanların birinde Tilki Tilkinaz adında meraklı mı meraklı, yaramaz mı yaramaz bir tilki yaşarmış. Parlak turuncu kürkü, kuyruk ucundaki beyaz tüylerle âdeta parıldarmış. Gün boyu ormanda koşturur, bir ağacın tepesine çıkar, bir çalılığın altına saklanır, kimsenin bilmediği patikalarda kaybolup sonra yine gülerek dönermiş. Ama içten içe biraz bencilmiş; paylaşmayı pek sevmez, dostlarının duygularını önemsemezmiş.

Bir sonbahar sabahı, ormanın üstünü sis gibi bir hüzün kaplamış. Sararmış yapraklar ağaçlardan dökülürken yine sabah erkenden uyanmış. Gözlerini ovuşturmuş, gerinmiş, karnını doyurmak için ormanın derinliklerine doğru yola koyulmuş. Hava hafiften serinlemiş, kuşlar daha az öter olmuş. Her zamanki gibi çimenlerin üstünden hoplaya zıplaya giderken birden durmuş.

Rüzgâr bir anda yön değiştirmiş, kuru yaprakları havaya kaldırmış. Ardından Tilkinaz’ın tam önüne, döne döne bir ceviz düşmüş. Ama bu sıradan bir ceviz değilmiş. Kabuğu altın gibi parlıyormuş ve üstünde minik minik oymalar, garip semboller varmış. Tilkinaz gözlerini kısıp cevize yaklaşmış.

— “Ne tuhaf şey! Hiç böyle ceviz görmemiştim.” demiş.

Rüzgârın Getirdiği Ceviz

Altın Ceviz
Altın Ceviz

Kafasını sağa sola eğerek cevizi güneşe doğru tutmuş. Bir anda cevizin bulunduğu yer aydınlanmış; çevredeki otlar yeşermiş, solgun çiçekler boynunu dikmiş, kuşlar birden neşeyle ötüşmeye başlamış. Tilkinaz hayretle geri çekilmiş.

— “Aman Allahım! Bu… bu bir sihir olmalı!” demiş kendi kendine. Cevizi pat diye kırmak istemiş ama bir şey onu durdurmuş. İçinden bir ses “Sakın ha!” demiş!

Tam o anda cevizin içinden kalın ve yankılı bir ses yükselmiş. Tilkinaz olduğu yerde zıplayarak geri sıçramış.

— “Beni açmak için üç şartı yerine getirmelisin!”

Tilkinaz’ın gözleri fal taşı gibi açılmış.

— “Kim konuşuyor? Bu ceviz mi?” diye merakla sormuş.

Ama etrafta kimsecikler yokmuş. Sadece ceviz varmış ve o da parıldamaya devam ediyormuş. Tilkinaz yavaşça yaklaşmış, kulağını cevize dayamış. Cevizden yükselen ses şöyle demiş:

En zor arkadaşlığı onaracaksın…
En büyük korkunla yüzleşeceksin…
Ve gerçek bir fedakârlık yapacaksın…

Tilkinaz şaşkınlıktan donup kalmış.

— “Bu nasıl iş? Bir cevizin içinden gelen ses mi olurmuş? Hem neden böyle şartlar koyuyor ki?” diye söylenmiş. Ama bir yandan da merakı iyice artmış.

Kafasında bin bir düşünceyle cevizi dikkatlice sarıp kuyruğunun altına almış.

— “Bu işin sonu ya büyük bir macera ya da büyük bir baş belası!” demiş kendi kendine.

O gün, Tilkinaz’ın hayatındaki sıradan günlerden biri olmaktan çıkmış. Çünkü kaderin ince ipleri, rüzgârla gelen o cevizle birlikte örülmeye başlamış. Ve Tilkinaz bunu henüz bilmese de kalbindeki gerçek sihri keşfetmeye çok yaklaşmış.

Eski Dostluk

Masal Oku - Kirpi Pırpır
Kirpi Pırpır

Tilkinaz sihirli cevizi kuyruğunun altına sıkıca yerleştirip ormanın içlerine doğru yola koyulmuş. Her adımda aklında aynı soru dönüp durmuş:

— “Bu şartlar da neyin nesi? En zor arkadaşlık… En büyük korku… Fedakârlık…”

İçten içe bu işe bulaştığına pişman olmuş ama geri dönmek de istememiş. Çünkü merakı, korkularından daha baskınmış. O sırada rüzgâr biraz daha şiddetlenmiş. Ağaçların dalları hışır hışır sallanırken birden durmuş. Önünde, dikenli çalılıkların arasında küçük bir mağara varmış. Bu mağarayı iyi biliryormuş çünkü orası, eskiden en yakın dostu olan Kirpi Pırpır‘ın yuvasıymış.

Ama Tilkinaz ile Pırpır bir süredir konuşmuyormuş çünkü bir yalan yüzünden yolları ayrılmış. Tilkinaz geçen yaz ormanın ortasındaki dut ağacını kimseye söylemeden kendine saklamış. Halbuki dutu ilk bulan Pırpır’mış. Tilkinaz dutları kendi yemiş sonra da “Ben buldum!” deyip işin içinden çıkmış. Pırpır bunu öğrenince çok üzülmüş ve bir daha da Tilkinaz’la konuşmamış.

Tilkinaz mağaranın önünde durup iç çekmiş. Cevizi çıkarmış, avucunda tutmuş. O anda cevizin üstündeki semboller hafifçe parlamış.

— “Demek birinci şart bu…” demiş, yutkunarak.

Derin bir nefes almış, dikenli çalılıkları aralamış. Mağaranın içinde küçük gövdesine göre kocaman dikenleriyle Pırpır kıvrılmış yatıyormuş. Ama gözleri açıkmış. Tilkinaz’ı fark edince sırtını dönmüş.

Tilkinaz biraz duraksamış ama sonra kararlı bir adımla yaklaşmış.

— “Pırpır… Şey… Selam.” demiş kısık bir sesle.

— “Selam falan istemem!” demiş Pırpır, yüzünü çevirerek. “Dutları hatırladım yine.”

Tilkinaz kuyruğunu yere sarkıtmış.

— “Haklısın. O zaman yalan söyledim. Hem seni kırdım hem de dostluğumuza gölge düşürdüm. Biliyorum hiçbir şey eskisi gibi olmaz ama affetmek istersen… yeniden başlayabilir miyiz?”

Pırpır uzun süre cevap vermemiş. Mağaranın içinde sessizlik ağırlaşmış. Sonra Tilkinaz sessizce cevizi göstermiş.

— “Bu sihirli ceviz bana bir görev verdi. İlk şart kırık bir dostluğu onarmakmış. O dostluk sensin ve ben senden özür diliyorum.” demiş.

Pırpır gözlerini kısıp cevize bakmış.

— “Gerçekten üzgün müsün?” diye sormuş yavaşça.

— “Hem de çok.”

Pırpır iç geçirmiş, sonra yavaşça Tilkinaz’a yaklaşmış. Burnunu Tilkinaz’ın yanağına dokundurmuş.

— “Peki. O zaman dostluğumuzu yeniden deneriz. Ama bu sefer dürüst ol!” demiş.

— “Söz veriyorum!” diye karşılık vermiş Tilkinaz

Tam o anda ceviz hafifçe titremiş ve içinden incecik bir ses yükselmiş:

— “Birinci şart yerine getirildi…”

Ormanın derinliklerinden tatlı bir melodi yükselmiş, kuşlar neşeyle cıvıldamış, güneş bulutların arasından çıkıp mağaranın girişinni aydınlatmış.

Uçurumdaki Kartal

Çocuk Masalları - Uçurumdaki Kartal
Çocuk Masalları – Uçurumdaki Kartal

Ertesi sabah orman henüz uykudayken Tilkinaz gözlerini açmış. Hava pusluymuş; kuşlar ötmüyor, ağaçlar fısıldamıyormuş. Yatapının altına koyduğu cevizi sıkıca sarmış ve yola koyulmuş. Ormanın içinden geçerken rüzgâr birden kuvvetlenmiş. Yapraklar savrulmuş, dallar birbirine çarparak uğuldamış. Ürpererek durmuş ve o anda uzaklardan ince bir çığlık duymuş.

— “İmdaaat!”

Hemen sesin geldiği yöne koşmuş. Çalılıkları aşmış, ağaç köklerinin arasından sıyrılmış. Derken ormanın sonundaki sarp bir uçurumun kenarına varmış. Ayaklarının ucundan aşağıya baktığında kalbi hızla atmaya başlamış.

Uçurum oldukça derinmiş. Aşağıda, kayalıkların arasında bembeyaz tüylü minicik bir kartal yavrusu çırpınıyormuş. Tilkinaz’ın dizlerinin bağı çözülmüş. Çünkü en büyük korkusu tam da oradaymış: Yükseklik Korkusu!

Tilkinaz küçüklüğünden beri yüksekten korkarmış. Ama şimdi aşağıda bir zor durumda olan bir canlı duruyormuş. Üstelik yardım isteyen minicik bir yavruymuş.

— “Yardım et! Düşeceğim!” diye ciyaklamış kartal yavrusu.

Tilkinaz kuyruğunu geriye doğru kıvırmış, bir ileri bir geri adımlamış. Gözleri korkuyla dolmuş ama kalbindeki ses durmadan “Cesaret et! Cesaret et!” diyormuş. Cevizi avcuna almış, kulağına yaklaştırmış.

— “En büyük korkunla yüzleş…” demiş o yankılı ses.

Yavaşça uçurumun kenarına doğru gitmiş. Pençelerini sıkıca toprağa saplamış, arada gözlerini kapatarak derin derin nefes almış. Rüzgâr kulaklarının etrafında uğuldarken yavru kartal aşağıda gözlerini ona dikmiş.

— “Ne olur acele et! Düşeceğim!” demiş

Tilkinaz “Dayan!” diye bağırmış. Sonra bir cesaretle ön patisini uzatmış. Vücudu titremiş ama bırakmamış. İncecik bir dal gibi sarkarak yavruyu yakalamaya çalışmış. Son bir hamleyle yavru kartalı ensesinden tutup yukarı çekmeyi başarmış. İkisi de yere yuvarlanmış ve nefes nefese kalmışlar.

— “Beni kurtardın! Teşekkür ederim!” demiş minik kartal.

Tilkinaz o anda bir sıcaklık hissetmiş. Ceviz, kuyruğunun altında hafifçe parlamaya başlamış.

— “İkinci şart yerine getirildi…”

Bu kez ses daha sıcak, daha güven vericiymiş. Tilkinaz yavru kartala sarılmış.

— “İsim ne senin?” diye sormuş.

— “Kanat!” demiş yavru. “Kayboldum. Ama artık yalnız değilim.”

Tilkinaz başını sallamış.

— “Hiçbirimiz değiliz, Kanat. Korkularımızı yendikçe güçleniyoruz.”

Aç Yavru Ayı

Aç Yavru Ayı
Aç Yavru Ayı

Yavru kartalı kurtadıktan sonra yorulan Tilkinaz o gece derin bir uyku çekmiş. Sabah olunca da tekrar ormanın derinliklerine doğru yürümeye başlamış. Yol boyunca ağaçların altında yürürken uzaklardan ağlamaklı bir ses duymuş. Bu ses incecik bir inilti gibi ormanın derinliklerinden geliyormuş.

Sesi takip etmiş. Çalıların arasından geçip dere kenarına ulaştığında gözlerine inanamamış. Sazlıkların ortasında, incecik bacakları titreyen, gözleri kocaman ve üzgün bir ayı yavrusu oturuyormuş. Tüyleri birbirine karışmış, patileri çamura bulanmış, karnı ise gurul gurul ötüyormuş.

Tilkinaz yavaşça yaklaşmış. Ayı yavrusu başını kaldırıp ürkek bir sesle konuşmuş:

— “Lütfen… Lütfen yiyecek bir şeyin var mı? Günlerdir açım! Annemi kaybettim. Hçbir şey bulamadım!”

Tilkinaz’ın yüreği sızlamış. Kuyruğunun altını yoklamış, ceviz hâlâ oradaymış. Cevizi çok merak ediyor, içindeki sırrı öğrenmek istiyormuş. Bu büyüyü çözmek onun için bir gurur meselesiymiş artık. Ama şimdi karşısında karnı aç bir yavru duruyormuş. Aklı karışmış!

Bir süre düşündükten sonra derin bir nefes almış. Cevizi çıkarmış. Güneş ışığında cevizin üzerindeki işaretler ışıldamış. Tilkinaz cevizi iki avcunun arasında tutup yavru ayıya doğru eğilmiş.

— “Al bunu. Bunun içinde belki sihirli bir şey var. Belki de yok! Ama en azından karnını doyurabilir.” demiş.

Yavru ayı tereddütle uzanmış, cevizi pençesinin içine almış. Tam o anda cevizin üstündeki semboller alev alev parlamaya başlamış. Yavru ayı korkuyla geri çekilmiş. Ama cevizin kabuğu kendi kendine çatlamış ve içinden minicik, altın rengi bir tohum çıkmış!

Tohum yere düşer düşmez oracıkta kök salmaya başlamış. Toprak hafifçe titremiş. Çevredeki bitkiler sanki tohuma selam vermiş.

Yavru ayı tohuma bakarken gözleri büyümüş. Tilkinaz başını kaldırıp ağzı açık bir şekilde izlemeye başlamış. Tohum bir anda filizlenmiş, büyümüş, dallanıp budaklanmış. Birkaç dakika içinde koca bir ağaç halini almış! Yaprakları yemyeşil parlamış, dallarından meyveler sarkmış ve meyvelerin kokusu ormana yayılmış. Yalnızca yavru ayı değil, ormanın her köşesindeki canlılar bu kokuyu duymuş.

Kuşlar gökyüzünde dönüp ağaca konmuş, sincaplar koşarak gelmiş. Ceylanlar, tavşanlar, kurbağalar, kelebekler… Hepsi tek tek ağacın etrafında toplanmış. Tilkinaz, gözyaşlarını tutamamış.

— “Demek sihir buymuş… Paylaşmak!” diye fısıldamış.

Cevizin sesi bir son kez kulaklarında yankılanmış:

— “Üçüncü şart yerine getirildi. Gerçek fedakârlık, yalnızca vermek değil; yüreğini açmaktır.”

Güneş tam tepedeymiş. Orman canlıları bu ağaca Bolluk Ağacı ismini vermiş ve ağacın gölgesi tüm ormana yayılmış.

Bolluk Ağacı

Bolluk Ağacı
Masal Oku – Bolluk Ağacı

Bolluk Ağacı‘nın gölgesi altında orman bir başka güzelleşmiş. Gün doğarken yapraklardan süzülen ışıklar altın gibi parıldamış, rüzgâr tatlı tatlı esmiş, kuşlar hiç susmadan şarkılar söylemiş. Tilkinaz ağacın altına oturmuş, yüreği huzurla dolmuş.

Ormanın hayvanları o gün ormanın ortasında büyük bir halka oluşturmuşlar. Herkes sessizce Tilkinaz’a bakmış. İlk sözü, yaşlı kaplumbağa almış:

— “Tilkinaz, sen bir ceviz buldun. Ama onunla birlikte kalbinin kapılarını da açtın. O sihirli tohumdan bir ağaç çıktı ama asıl mucize senin yüreğinde büyüyen iyilik oldu!” demiş.

Tilkinaz hafifçe başını öne eğmiş.

— “Biliyor musunuz, başta cevizi sadece merak ettiğim için sakladım. Ama sonra asıl önemli olanın cevizin içindekinden çok, ona giden yol olduğunu farkettim. O yolda dostluk öğrendim, cesaret öğrendim, paylaşmayı öğrendim.” demiş.

O sırada Bolluk Ağacı hafifçe sallanmış. Yaprakları arasından bir ışık huzmesi süzülerek Tilkinaz’ın üzerine düşmüş. Gözleri kamaşmış ancak içini tarifsiz bir sevinç kaplamış. Derken cevizin son yankısı bir kez daha kalbinde duyulmuş:

— “Artık cevizin sırrını biliyorsun. Gerçek hazine, kalbindeki iyiliktir.”

O günden sonra aç kalan, dışlanan, yalnız kalan hiçbir hayvan olmamış. Herkes meyvelerden yemiş, su içmiş, dostluk kurmuş. Masal burada bitmiş ama dostlukla süren o güzel günler ormanın içinde sonsuza dek sürmüş.

Masalın Mesajı

Sevgili çocuklar, Tilkinaz’ın yolculuğu bize gerçek sihrin altın cevizlerde değil, kalbimizde saklı olduğunu gösterdi. Birine “özür dilerim” diyebilmek, bir korkunun üzerine cesaretle yürüyebilmek ve sahip olduğumuzu paylaşmak… İşte bunlar dünyayı güzelleştiren sihirli şeylerdir. Siz de Tilkinaz gibi iyilik yapmayı, özür dilemeyi, yardım etmeyi unutmayın. Çünkü bu dünya sizin kalbinizle güzelleşir.

Çocuk Masalları - Tilki Tilkinaz ve Sihirli Ceviz
Çocuk Masalları – Tilki Tilkinaz ve Sihirli Ceviz
Tilki Masalları
Paylaş Twitter Facebook WhatsApp Telgraf
Nurtaç Abla

    Nurtaç Abla, çocukların masal dünyasında büyülü yolculuklara çıkmalarını sağlayan, sıcacık kalbiyle hikayeler anlatan bir masal perisi! Küçük yaşlardan itibaren masallara olan tutkusu hiç bitmedi, şimdi ise bu tutkuyu binlerce çocuğun kalbine taşıyor. Eğlence ve neşe dolu masallarıyla, miniklerin en sevdiği arkadaşlarından biri!

    İlgili Gönderiler

    Klasik Masallar

    Bremen Mızıkacıları Masalı

    17 Haziran 2025
    Devamını Oku
    Hayvan Masalları

    Yavru Kedi Sütlaç Masalı

    15 Haziran 2025
    Devamını Oku
    Kısa Masallar

    Köy Fenerinin Sırrı Masalı

    14 Haziran 2025
    Devamını Oku
    Yorum Ekle

    Yorumlar kapalı.

    Masal Türleri
    • Masal İzle
    • Masal Dinle
    • Çocuk Masalları
    • Bebek Masalları
    • Klasik Masallar
    • Eğitici Masallar
    • Uyku Masalları
    • Prenses Masalları
    • Peri Masalları
    • Hayvan Masalları
    • Kısa Masallar
    • Uzun Masallar
    • Çok Uzun Masallar
    • 2 Yaş Masalları
    • 3 Yaş Masalları
    • 4 Yaş Masalları
    • 5 Yaş Masalları
    • 6 Yaş Masalları
    • 7 Yaş Masalları
    • En Çok Okunan Masallar
    Bizi Takip Edin
    • YouTube
    • TikTok
    • Twitter
    Etiketler
    Arı Masalları (6) Aslan Masalları (6) At Masalları (5) Ayı Masalları (10) Ağaç Masalları (5) Balık Masalları (11) Ceylan Masalları (4) Deniz Kızı Masalları (6) Deniz Masalları (22) Fare Masalları (8) Fil Masalları (8) Grimm Masalları (11) Gökkuşağı Masalları (2) Kaplumbağa Masalları (10) Karga Masalları (6) Kaz Masalları (4) Kedi Masalları (9) Kelebek Masalları (9) Kirpi Masalları (6) Kurbağa Masalları (6) Kurt Masalları (4) Kuş Masalları (70) Köpek Masalları (7) Orman Masalları (58) Panda Masalları (3) Tavşan Masalları (18) Tilki Masalları (9) Çiçek Masalları (6)
    Youtube X (Twitter) tiktok
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Gizlilik Politikası
    • Çerez Politikası
    • KVKK Metni
    © 2025 Nurtaç Abla Masalları - Tüm hakları saklıdır. İçeriklerin izinsiz kopyalanması yasaktır.

    Yukarıyı yazın ve aramak için Enter tuşlarına basın. İptal etmek için Esc tuşlarına basın.