Uzak diyarların birinde, devasa ağaçlarla çevrili, pırıl pırıl suların maviliğe karıştığı Safir Gölü adında bir yer varmış. O kadar berrakmış ki suda yüzen balıkların yüzgeçleri, rüzgarın dokunuşuyla titreşen nilüfer yaprakları kadar net görülürmüş.
Kurbağa Masalları Oku
Çok uzaklarda çiçeklerin rengârenk açtığı büyülü bir orman varmış. Bu orman o kadar canlıymış ki her köşesinden bir ses yükselirmiş: Kuşların cıvıltısı, yaprakların hışırtısı, nehirlerin şırıltısı.
Bir zamanlar yeşil ve geniş yapraklarla kaplı bir gölün kenarındaki sevimli bir köyde yaşayan bir kurbağa vardı. Bu küçük kurbağanın adı Kibo’ydu.
Bir varmış, bir yokmuş… Uzaklardaki yemyeşil ormanların arasında, kocaman bambu ağaçlarının gölgesinde yaşayan tatlı bir panda varmış. Bu pandanın adı Pomi’ymiş.
Bir zamanlar genç bir prenses, altın bir top ile oynarken topunu bir kuyunun içine düşürür. Üzgün bir şekilde topunu kaybettiği için ağlarken bir kurbağa ortaya çıkar ve prensesin topunu geri getirebileceğini söyler.
Ormanda güneş ışıl ışıl parıldarken Hipo, göl kenarında keyifli bir gün geçiriyordu. Suyun üzerine düşen güneş ışıklarını izliyor ve suyun…