Bir varmış, bir yokmuş. Küçük bir köyde, Emir adında cesur ve meraklı bir çocuk yaşarmış. Emir, köyün her köşesini karış karış bilirmiş, ama bir tek şey onu hep meraklandırırmış: Köyün eski feneri.
Bu fener köy meydanındaki yaşlı ağaca asılı bir şekilde, yıllardır sönük ve kullanılmaz halde dururmuş. Büyükler bu fenerin bir zamanlar köyü aydınlattığını ancak bir gün aniden söndüğünü ve bir daha asla yanmadığını anlatırlarmış. Fakat kimse fenerin neden söndüğünü ve nasıl tekrar yanabileceğini bilmiyormuş.
Bir gün Emir bu sırrı çözmeye karar vermiş. Sabahın erken saatlerinde kalkmış, köy meydanındaki ağaca asılı duran feneri eline alıp köyün büyüklerine gitmiş. İlk olarak köyün en güngörmüş ninesi Emine Nine‘ye gitmiş. Emine Nine ona fenerin sıradan bir fener olmadığını ve içinde sihirli bir ışık sakladığını söylemiş. Ancak bu ışık sadece kalbi temiz olan birinin cesaretini kanıtladığında yeniden yanarmış.
Emir fenerin tekrar yanması için ne yapması gerektiğini sormuş. Emine Nine gülümseyerek, “Küçük bir yardımseverlik, büyük bir ışık yaratır,“ demiş ve Emir’e ormandaki eski kulübeye gitmesini önermiş. Kulübenin sahibi çok yaşlı ve yalnız bir adam olan Mehmet Dede‘ymiş.
Emir, Mehmet Dede’ye nasıl yardım edebileceğini düşünmeye başlamış. Ormanda yürürken kulübenin önünde durmuş. İçeriden Mehmet Dede’nin zayıf bir sesle yardım istediğini duymuş. Kapıyı çaldığında yaşlı adam ona gülümseyerek, “Gel bakalım, delikanlı.” demiş. “Bana biraz odun getirir misin? Eskiden çok kolaydı ama şimdi yaşlandım ve zorlanıyorum.”
Emir hemen ormana koşmuş, kuru dallar toplamış ve bunları kulübenin önüne yığmış. Mehmet Dede ona teşekkür etmiş ve Emir’in gözlerinin içine bakarak, “Küçük Emir, senin yardımseverliğin bu köye yeniden ışık getirecek.” demiş.
Emir, Mehmet Dede’nin sözlerini düşünmüş. Feneri çıkarmış ve Mehmet Dede’ye göstermiş. “Bu fenerin sırrını biliyor musun?” diye sormuş. Mehmet Dede gülümseyerek “Elbette, bu fener sadece yardımseverlik ve iyilikle yeniden yanar. Sen bugün bunu başardın, Emir.” demiş.
Emir feneri Mehmet Dede’nin ellerine bırakmış ve o anda fener parlak bir ışıkla yeniden yanmaya başlamış! Emir’in kalbi sevinçle dolmuş. Köye dönerek feneri tekrar köy meydanına koymuş ve fenerin ışığı her akşam köyü aydınlatmaya başlamış.
Köydeki herkes, köyün yeniden aydınlanmasının nedeninin Emir’in cesareti ve yardımseverliği olduğunu öğrenmiş ve Emir’in hikayesi tüm köyde dilden dile dolaşmış. Fener artık sadece köyü değil, başta Emir olmak üzere tüm köy halkının yüreğini de aydınlatıyormuş. Çünkü herkes bu sayede yardımseverliğin ve cesaretin en büyük ışık olduğunu öğrenmiş. Ve fenerin ışığı uzun yıllar boyunca hiç sönmemiş.
Tavsiye: Bu masala benzeyen daha fazla masal okumak için 4 Yaş Masalları ve 5 Yaş Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz. Eğer en güzel masalları sesli ve animasyonlu olarak izlemek istiyorsanız YouTube Kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.