Bir varmış, bir yokmuş, uzak diyarlarda, koca ormanların hakimi olan güçlü ve cesur bir aslan yaşarmış. Ormanın en güçlü hayvanı olduğu için herkes ona saygı duyar ve onun yolundan çekilirmiş.
Yazar: Nurtaç Abla
Bir zamanlar yeşil ve geniş yapraklarla kaplı bir gölün kenarındaki sevimli bir köyde yaşayan bir kurbağa vardı. Bu küçük kurbağanın adı Kibo’ydu.
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak diyarların birinde, koca bir ormanın kıyısında yaşayan Kıvırcık adında sevimli mi sevimli bir köpek varmış. Minik burnu ve kıvırcık kürküyle herkesin dikkatini çeken neşeli bir köpekmiş.
Bir zamanlar gökkuşağının ötesindeki büyülü bir ormanda, Gökkuşağı Vadisi adında harika bir yer vardı ve burada her türlü fantastik yaratık yaşardı: Konuşan ağaçlar, dans eden kelebekler ve en önemlisi, Luna adında beyaz kanatlı bir unicorn.
Yemyeşil bir ormanın ortasında, kocaman bir gölün kenarında yaşayan Kıvrık adında tatlı mı tatlı bir kaz varmış. Kıvrık ince uzun boynu ve kocaman beyaz kanatlarıyla herkesin sevdiği neşeli ve meraklı bir kazmış.
Bir zamanlar uzak diyarların birinde rüzgarın şarkı söyleyerek estiği, kuşların dans ettiği ve bulutların yumuşacık pamuk tarlaları gibi gökyüzünü süslediği büyülü bir yer vardı. Bu diyarın sakinlerinden en ünlüsü ise hiç kuşkusuz Kaptan Pofuduk idi.
Bir zamanlar yemyeşil vadilerin uzandığı ormanların derinlerinde büyük bir çiftlikte yaşayan Doru adında bir at varmış. Doru güçlü bacakları, parlak kahverengi kürkü ve upuzun yelesiyle çiftlikteki en hızlı atmış.
Bir varmış, bir yokmuş… Uzaklardaki yemyeşil ormanların arasında, kocaman bambu ağaçlarının gölgesinde yaşayan tatlı bir panda varmış. Bu pandanın adı Pomi’ymiş.
Bu masal zorbalığın sadece başkalarına zarar vermediğini aynı zamanda zorba olan kişilerin de yalnız ve mutsuz hissetmelerine neden olduğunu anlatıyor. Aynı zamanda cesaretin, sabrın ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu öğretiyor.
Bir zamanlar küçük bir kasabada Ceren adında bir kız yaşarmış. Oyun oynamayı çok sever ama bazen arkadaşlarının konuşmalarını pek dinlemezmiş. Her zaman kendi hikayelerini anlatır arkadaşlarının söylediklerine dikkat etmezmiş.
Bu masal, hırslı olmanın insanı yalnızlaştırdığını ve tehlikelere attığını ancak paylaşmanın, yardımlaşmanın ve birlikte eğlenmenin ise hayattaki en değerli şeylerden birisi olduğunu anlatıyor.
Bu masal çocuklara hayvanlara duyulan sevginin ne kadar önemli olduğunu ve onların da insanlar gibi sevgiye ve şefkate ihtiyaç duyduğunu anlatıyor.
Bir varmış, bir yokmuş, yemyeşil ormanın derinliklerinde, minik bir yuvasında yaşayan Cesur adında bir fare varmış. Cesur adından da anlaşılacağı gibi oldukça cesur ve meraklıymış.
Yardım istemenin yanlış bir şey olmadığını anlatan ve küçük aslan Leo’nun başından geçen bir hikaye. Çocuklar için eğitici bir masal.
Bir zamanlar büyük bir şehirde Elif ve Ali adında iki iyi arkadaş yaşarmış. Bir gün bulundukları mahalleye Mert isminde yeni bir çocuk taşınmış.
Bir zamanlar kocaman bir ormanın içinde yaşayan çok sevimli hayvanlar varmış. Bu ormanda herkes birbirine dostça davranır, oyunlar oynar ve yardımlaşırmış. Ama bir gün ormanda herkesin büyük bir ders öğreneceği bir olay yaşanmış.
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde büyülü bir orman bulunuyormuş. Ormanın içinde Fısıldayan Ağaç isminde, diğer tüm ağaçlardan daha büyük, daha yaşlı ve daha görkemli bir ağaç dururmuş.
Bir varmış, bir yokmuş, yemyeşil dağların ve rengârenk çiçeklerin arasında güzel bir orman varmış. Bu ormanda, kovanlarında yaşayan birçok bal arısı bulunurmuş. İşte bu arılardan biri de küçük ama cesur bir arı olan Meli’ymiş.
Bu hikayede Efe, yaptığı küçük iyiliklerin, başkalarının hayatlarında nasıl büyük etkiler yaratabileceğini öğrenir.
Bir varmış, bir yokmuş. Ormanın derinliklerinde, Tobi isminde, küçük, sevimli bir tavşan yaşarmış. Çok neşeli ve oyun oynamayı seven bir tavşanmış ama çalışmayı hiç sevmiyormuş!
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, gökyüzünde bulutların üstünde yaşayan küçük bir peri varmış. Bu perinin adı Şirin’miş.
Bir zamanlar Uçan Kral adlı bir kuş yaşarmış. Rengarenk tüyleriyle gökyüzünde süzülür ve bulutların üzerinde dans edermiş.
Bir zamanlar yemyeşil bir ormanda yaşayan minik hayvanların sabah kahvaltısı için toplandıkları neşeli bir yer varmış. Burada yaşayan Tavşan Tato, Sincap Mino, Kuş Fıstık ve Kaplumbağa Tombi her sabah birlikte kahvaltı yapmayı çok severlermiş.
Bir varmış, bir yokmuş, küçük ve sevimli bir kasabada yaşayan Elif adında tatlı mı tatlı bir kız varmış. Elif her zaman meraklı ve öğrenmeye hevesli bir çocukmuş ama o sene okula başlayacak olması onu çok heyecanlandırıyormuş!