Bir varmış, bir yokmuş… Yemyeşil çayırların uzandığı, rüzgârın tatlı tatlı estiği, sabahları horozların neşeyle öttüğü kocaman bir çiftlik varmış. Bu çiftlikte herkesin tanıdığı ama çok az kişinin sevdiği bir keçi yaşarmış. Adı Mızmız Keçi imiş.
Adı gibi kendisi de mızmızlanmadan duramazmış. “Bu saman çok kuru!”, “Bu su çok soğuk!”, “Güneş çok parlak!”, “Ahır çok sıcak!” diye her şeye bir kulp takarmış. En büyük sorunu ise ona söylenenleri beğenmemekmiş. Birisi ona bir şey öğretmeye çalışsa hemen surat asar, ters ters bakar ve “Sen ne bilirsin ki!” diye cevap verirmiş. Eleştirilmeye hiç ama hiç gelemezmiş.
Ama bir gün öyle bir olay yaşanmış ki, Mızmız’ın hayatı tamamen değişmiş…
Çiftlikte Mızmızlık Başlıyor

Bir sabah güneş yeni doğmuş ve çiftlikteki hayvanlar günlerine neşeyle başlamışken Mızmız yine söyleniyormuş.
Çilli Horoz gagasıyla sabahın neşesini çalıyormuş gibi hissettiren bir ötüşle çiftliği uyandırmış:
“Ü-ü-ü-rüüüü! Hey millet, kalkın, yeni bir gün başlıyor!”
Ama Mızmız kulaklarını tıkayıp homurdanmış:
“Off, ne kadar da gürültücüsün Çilli Horoz! Sabah sabah başımı ağrıttın!”
İnek Sarı Kız yemini keyifle çiğnerken Mızmız’a gülümsemiş:
“Mızmız biraz daha neşeli olamaz mısın? Bak ne güzel bir gün!”*
Ama Mızmız suratını asarak cevap vermiş:
“Hıh! Neşeli olmak için bir sebep göremiyorum! Güneş gözüme giriyor!”
Derken çiftliğin en bilge hayvanı olan Baykuş Huhu ağacının dalından seslenmiş:
“Mızmız, dostum, her şeye böyle şikâyet edersen hayatı nasıl yaşayacaksın? Bazen eleştirileri dinlemek, hatalarını görmek seni daha mutlu yapabilir.”
Ama Mızmız burnunu havaya dikerek:
“Benim hiçbir hatam yok ki! Siz yanlış düşünüyorsunuz!” demiş ve sırtını dönmüş.
İşte böylece Mızmız çiftlikteki herkesi bir bir kendisinden uzaklaştırmış. Herkes ona yardımcı olmak istese de o kimseyi dinlemiyormuş.
Sihirli Ayna ve Gizemli Yolculuk

Bir gün çiftliğe hiç beklenmedik bir misafir gelmiş. Uzak diyarlardan gelen bu misafir Karatüy isimli kargaymış. Kanatları simsiyah, gözleri ışıl ışıl parlayan bu karga, sırtında eski mi eski bir çuval taşıyormuş.
Karga, Mızmız’ı bir süre izlemiş ve sonra gagasını açarak konuşmuş:
“Genç keçi, herkes sana bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama sen duymuyorsun. Eğer gerçekten kendini görmek istersen sana bir hediye getirdim.”
Ve çuvalın içinden pırıl pırıl parlayan bir ayna çıkarmış. Ama bu sıradan bir ayna değil, sihirli bir aynaymış!
Mızmız merakla aynaya bakmış ama bir tuhaflık varmış. Aynada sadece yüzünü değil, davranışlarını da görüyormuş! Kendi kendine somurtarak konuşmasını, arkadaşlarına kötü davranmasını, onları dinlemeyip uzaklaştırmasını izliyormuş!
“Hayır! Bu ben olamam! Bu kadar kaba ve mızmız biri değilim!” diye bağırmış.
Ama Karatüy başını sallamış:
“Gerçekleri görmek zordur genç keçi. Ama bu aynaya dikkatle bakarsan, değişebilirsin.”
Mızmız aynayı bırakıp kaçmak istemiş ama büyülü bir rüzgâr onu içine çekmiş ve bir anda bambaşka bir dünyaya düşmüş!
Tembel Tavşanlar Diyarı

Mızmız gözlerini açtığında tuhaf bir dünyada olduğunu fark etmiş. Burada her şey onun hatalarını gösteren bir sınav gibiymiş! İlk karşısına çıkan yer Tembel Tavşanlar Diyarı olmuş. Bu tavşanlar hiçbir şeyi umursamıyor, kimseyi dinlemiyor, hep hata yapıyor ama hiç ders almıyormuş!
Bir tavşan Mızmız’a sormuş:
“Bizimle yaşamak ister misin? Burada kimse kimseyi eleştirmez!”
Mızmız önce mutlu olmuş ama sonra bu tavşanlar sürekli hata yaptığını, birbirlerine zarar verdiğini ama kimse kimseyi uyarmadığı için her şeyin daha kötüye gittiğini farketmiş.
“Ah, belki de bazen eleştiri almak kötü bir şey değildir!” diye düşünmeye başlamış.
Şişman Balıklar Göleti
Sonra bir gölete denk gelmiş. Burada balıklar sürekli yem yiyormuş. Ama biri diğerine “Çok fazla yiyorsun” dediğinde hemen kavga çıkıyormuş! Çünkü kimse yanlışlarını duymak istemiyormuş.
Mızmız balıklara bakıp içinden geçirmiş:
“Hatalarımızı bilmezsek kendimize zarar verebiliriz…”
Tersine Dönmüş Ayna
Son olarak Mızmız dev bir aynanın önüne gelmiş. Bu ayna insanın kendisini nasıl görmek istediğini değil gerçekte nasıl olduğunu gösteriyormuş.
Mızmız gözlerini kıstığında orada mızmızlanan, arkadaşlarını uzaklaştıran yalnız bir keçi görmüş. Ama bir şey fark etmiş: Eğer aynada gülümserse, yansıması da gülümsüyor, kibarlık yaparsa yansıması da aynı şekilde cevap veriyormuş.
“Demek ki… Değişirsem, çevrem de değişir!” demiş sevinçle.
Tam o anda sihirli ayna parlamış ve Mızmız çiftliğine geri dönmüş.
Mızmız’ın Büyük Değişimi

Uyandığında her şey yerli yerindeymiş. Çiftlik yine aynı çiftlikmiş ama Mızmız artık eski Mızmız değilmiş.
Sabah olup Çilli Horoz öttüğünde, Mızmız eskisi gibi şikâyet etmek yerine hafifçe gülümseyerek:
“Günaydın Çilli Horoz! Sesin ne kadar güçlü!” demiş.
İnek Sarı Kız şaşkın bir şekilde gözlerini kırpmış:
“Mızmız? Sen iyi misin?”
Ama Mızmız sadece başını sallamış ve içinden geçirmiş:
“Artık eleştirileri dinleyeceğim, kendimi geliştireceğim. Çünkü bazen başkalarının sözleri bizi daha iyi birine dönüştürür.”
Ve o günden sonra çiftlikteki tüm hayvanlar Mızmız’ı çok sevmiş.
Öneri: Bu masala benzer masal okumak için Hayvan Masalları ve Uyku Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.