Bir zamanlar yemyeşil tepelerin arasında, rüzgarın nazikçe estiği, kuşların şarkı söylediği bir çiftlikte Pamuk adında sevimli bir koyun yaşarmış. Pamuk gibi yumuşacık ve bembeyaz tüyleri, parlak mavi gözleri ve hep neşeyle gülümseyen bir yüzü varmış. Fakat çok savurgan bir koyunmuş! Tutumlu olmayı hiç bilmezmiş.
Ne zaman yem dolu bir çuval açılsa hemen en tazesini seçer, diğerlerini beğenmezmiş. Su içmek için en berrak suyu arar, eski otları burun kıvırarak kenara itermiş. “Bugün bol bol yiyeceğimiz var, yarını düşünmeye gerek yok!” dermiş kendi kendine.
Çiftlikte Pamuk’un arkadaşları da varmış:
🐈Mırmır adında tembel ama bilge bir kedi,
🐦⬛Gakgak adında meraklı ve geveze bir karga,
🐇Topik isimli çalışkan ve sabırlı bir tavşan,
🐐Ve Patır adında güçlü ama biraz sabırsız bir keçi.
Bir gün çiftlikte herkes yiyeceklerini biriktirirken Pamuk yine otların en yumuşağını seçip gerisini dağıtıyormuş. Mırmır ona yaklaşmış ve “Pamuk, kış yaklaşıyor. Biraz ot biriktirsen iyi olur.” demiş.
Ama Pamuk kahkaha atmış ve “Ooo Mırmır, daha sonbahardayız! Kışa daha çok var. Hem çiftliğimizde bol bol yiyecek var!” diye karşılık vermiş.
Birdenbire Gelen Fırtına
O yıl mevsimler beklenenden hızlı değişmiş. Gökyüzü gri bir battaniye gibi çiftliğin üstünü örtmüş. Rüzgar esmiş, ağaçlar eğilmiş. Gök gürültüsü çiftliği çınlatmış. Ve ardından büyük bir kar fırtınası bastırmış!
Çiftliğin ot ambarı fırtınada zarar görmüş, yiyeceklerin çoğu savrulup gitmiş. Herkes önceden hazırladığı yiyecekleri çıkarmış. Ama Pamuk’un sakladığı hiçbir şey yokmuş!
Aç kalan Pamuk ne yapacağını bilememiş. Arkadaşlarının yanına gitmiş: “Tavşan Topik, bana biraz havuç verir misin?” diye sormuş.
Topik üzülerek “Ben ancak kendi payımı ayarladım. Herkes ihtiyacı kadar aldı. Şimdi paylaşacak fazla bir şeyim yok.” diye cevap vermiş.
O sırada yoldan geçekmekte olan Kedi Mırmır “Demek nehirden en berrak suyu seçmek kolaymış ama fırtınadan korunmak için hazırlık yapmak zor gelmiş.” diye mırıldanmış.
Pamuk pişmanlıkla çiftliğin etrafında dolaşırken eski ve unutulmuş bir kulübenin kapısını fark etmiş. Kapının üzerinde solmuş bir yazı varmış:
Tutumlu olanın kapısı bollukla açılır.
Sihirli Kiler

Merakına yenilen Pamuk kapıyı itmiş. İçerisi tozlu ve karanlıkmış ama tam ortada parıldayan eski bir sandık görmüş. Sandığın üzerinde incecik bir yazı varmış:
Sadece gerçekten ihtiyaç duyan ve paylaşmayı bilenler içindekileri alabilir.
Pamuk sandığı açınca içinden çeşit çeşit otlar, yemişler ve yemler çıkmış. Ama bir anda sandığın içinden ince bir ses yükselmiş:
“Bu yiyecekleri alabilmen için bir sınavdan geçmelisin Pamuk!”
Pamuk şaşkınlıkla etrafa bakmış. Birden sandığın içinden minik, pofuduk bir yaratık çıkmış. Bu, Pofidik adında sihirli bir yün topuymuş.
“Üç görevim var. Başarırsan bu yiyecekler senin olacak. Ama her şeyden önce paylaşmayı ve tutumlu olmayı öğrenmelisin.” demiş.
Üç Görev

Pofidik ilk önce Pamuk’a “Bu sihirli otu al ve üç gün boyunca hiç dokunmadan sakla. Eğer dayanırsan ödülü hak edersin.” demiş.
İlk gün Pamuk otun güzel kokusuna dayanamasa da kendine hakim olmuş ve otu yememiş. İkinci gün karnı guruldamış ama yine de ota dokunmamış. Üçüncü gün sonunda Pofidik ortaya çıkmış: “Başardın! Sabır göstermek tutumlu olmanın ilk adımıdır.” demiş.
Sonra Pofidik, Pamuk’un önüne bir sepet dolusu yemiş koymuş ve “Bunu arkadaşlarınla paylaş bakalım.” demiş. Pamuk sepeti almış ve Karga Gakgak’a, Tavşan Topik’e ve Keçi Patır‘a götürmüş. Hepsi şaşkınlıkla almışlar. Pamuk içtenlikle “Biliyorum, daha önce paylaşmadım. Ama şimdi anlıyorum ki paylaşmak dostluk demektir.” diye karşılık vermiş
Son görevde Pofidik, Pamuk’a “Bu sihirli tohumları al ve ek. Ama büyümeleri zaman alacak. Beklemeyi bilir misin?” demiş. Pamuk tohumları ekmiş ve her gün onları sulamış. Birkaç hafta sonra yemyeşil otlar çıkmış.
Pamuk’nın Değişimi ve Çiftliğin Bolluğu

Görevleri başarıyla tamamlayan Pamuk sandığın içindeki yiyecekleri almış ama hepsini kendine saklamamış. Arkadaşlarına dağıtmış ve hep birlikte kışı rahatça geçirmişler.
O günden sonra Pamuk hem tutumlu hem de paylaşmayı bilen bir koyun olmuş. Artık en güzel otları saklıyor, zor günler için hazırlık yapıyormuş.
Bir gün Pofidik “Artık seni sihirli sandığa ihtiyaç duymayacak kadar güçlü görüyorum. Gerçek bolluk paylaşmayı bilenlerin kalbinde saklıdır.“ demiş ve bir ışık huzmesiyle kayboluvermiş.
Gökten üç elma düşmüş; biri tutumlu olmayı öğrenenlere, biri paylaşmayı bilenlere, biri de bu masalı keyifle dinleyenlere! 🌟
Tavsiye: Bu masala benzer masal okumak için Çocuk Masalları ve Uyku Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.