Bir zamanlar yumuşak rüzgârların okşadığı, gökyüzünün suya yansıdığı durgun bir gölün kıyısında kocaman ve nazlı dallarıyla bir salkım söğüt yaşardı.
Bu söğüt öylesine zarifti ki uzun ince dalları göle değdikçe küçük halkalar çizer, balıklar bu halkaların etrafında neşeyle dönerek dans ederdi. Dalları rüzgârda fısıltılarla salınır, yaprakları sanki bir şarkıyı tekrar tekrar söyler gibi titrerdi.
Fakat sonbaharın son günlerinde havada bir serinlik belirince, söğüt farklı bir hal aldı. Yaprakları birer birer sararıp dökülmeye başladı. Her düşen yaprakla biraz daha içine kapandı.
— “Beni artık kimse sevmeyecek!” dedi içten içe.
— “Yapraklarım gitti. Rüzgâr dans etmiyor dallarımda. Ben artık boşum… Boş ve çirkinim…” diye iç geçirdi.
Kuşlar güneye göçmüş, kurbağalar derinlere inmişti. Göl kenarı sessizdi. Ve söğüt ağacı ilk defa kendini bu kadar yalnız hissediyordu.
Dönmeyen Güneş

Günler geçti. Hava gittikçe soğudu. Ve güneş kendini çok az gösterdiği için göl yüzeyi yer yer dondu. Salkım söğüt dallarını yere doğru iyice eğmiş, sanki toprağa kapanmak istiyor gibi duruyordu.
Bir sabah kar taneleri düşmeye başladı. Bembeyaz ve sessiz… Ama salkım söğüt bu güzelliği göremeyecek kadar üzgündü.
Oysa gölün karşı kıyısından bir minik bir çocuk sessizce yaklaşıyordu. Üzerinde eski bir palto, başında ise kulaklı bir bere vardı. Adı Eren idi. Sakin, dikkatli ve meraklı bir çocuktu.
Karın ilk düştüğü sabah annesi:
“Doğaya iyi bak Eren. Kış sadece soğuk demek değildir. Kalbini açarsan içinde başka güzellikler de bulursun.” demişti.
İşte bu yüzden herkes evine kapanmışken Eren dışarıdaydı. Ve karşısında, gölün kıyısında boynunu bükmüş, yalnız ve sessiz bir ağaç gördü: Salkım söğüt.
Bir Çocuğun Sesi

Eren yavaşça ağaca yaklaştı. Elleri cebinde; burnu kıpkırmızı olmuştu ama gözleri parlıyordu.
— “Merhaba,” dedi usulca. “Sen bu gölün ağacı mısın?”
Salkım söğüt ilk başta cevap vermedi. Rüzgâr hafifçe esti, ince dallar hışırdadı. Eren gülümsedi.
— “Ben Eren. Bu sabah seni ziyarete geldim. Çünkü herkes evine kapandı ama ben kışın da dışarıda neler olduğunu görmek istedim.” dedi.
Ağaç yine sessizdi ama bu sefer rüzgâr dallarını biraz daha nazikçe salladı. Sanki ağlamakla gülmek arasında bir yerdeydi.
— “Biliyorum, yaprakların yok!” dedi Eren. “Ama yapraksız olmak kötü bir şey değil. Bazen üstümüzde hiçbir şey olmadığında gerçek halimizi görürüz.”
Salkım söğüt bu sözle hafifçe titredi. Eren ağacın gövdesine dokundu. Söğüt birden ılık bir şey hissetti. O küçücük el, soğuğa rağmen sıcacıktı.
Kışın Kalbi

O günden sonra Eren her gün ağacın yanına geldi. Bazen küçük fırçasıyla dallara kar tanelerinden desenler çizdi, bazen kartopu oynayıp göl kenarına hayvan izleri bıraktı.
Bir gün yanında küçük bir defter getirdi.
— “Sana kışın kalbini göstermek istiyorum!” dedi ve her gün oraya bir şey yazdı:
“Kar taneleri sessizce düşünce, dünya yeni gibi kokuyor.”
“Göl, buzla kaplansa da içinde hâlâ yaşam var.”
“Senden dökülen her yaprak, baharda daha fazlasıyla geri gelecek.”
Salkım söğüt artık göle yansıyan beyazlığı izliyor, Eren’in ayak izlerini sevgiyle takip ediyordu. Yaprakları yoktu ama içi sevgiyle dolmuştu.
Bir sabah gövdesindeki minik bir çatlaktan bir tomurcuk uzandı. Karların ortasında, minik ve yeşil bir tomurcuk…
Ve Eren gülümsedi:
— “Bak,” dedi, “Kışın kalbi bu işte! Buzların içinde bile hayat saklı.”
İlkbaharın Ayak Sesi – Salkım Söğüt Uyanıyor

Günler uzamaya güneş daha sık görünmeye başladı. Karlar eriyor, göl yeniden canlanıyordu. Salkım söğüt de yeniden uyanmıştı. Ama artık bambaşka bir şekilde… Yapraklarını özlüyordu elbet. Ama ilk defa yapraksızken de sevildiğini biliyordu.
Eren son kez geldiğinde gövdesine bir not bıraktı:
“Sen artık sadece gölün ağacı değilsin, mevsimlerin hikâyesisin!”
Ve rüzgâr o gün söğüdün dallarında uzun uzun dans etti. Bu sefer hüzünle değil, mutlulukla….
Masalın Sonu
Ama aslında bu son değil… Çünkü her kış yeniden gelir. Ve salkım söğüt artık kıştan korkmaz. Çünkü bilir ki karlar altında bile kalbin sıcaksa, hayat hep devam eder.
Öneri: En güzel masalları sesli ve animasyonlu olarak izlemek istiyorsanız YouTube Kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.