Bir varmış, bir yokmuş… Yeşil dağların eteklerinde, rüzgârın tatlı tatlı estiği, çiçeklerin renk renk açtığı bir köyde Karamel adında sevimli mi sevimli bir koç yaşarmış. Karamel’in beyaz ve kıvırcık yünleri, kocaman parlak gözleri ve sürekli gülümseyen bir yüzü varmış. Ama onu diğer koçlardan ayıran en önemli özelliği çok sabırsız olmasıymış.
Bir gün köyde bir haber yayılmış. Dağların ardındaki büyülü vadide, yalnızca sabırlı olanların ulaşabileceği Altın Çiçek diye bir bitki yetişiyormuş ve bu çiçek dilekleri gerçekleştiren mucizevi bir güç taşıyormuş. Karamel bunu duyunca “Ben bu çiçeği bulacağım!” diye heyecanla bağırmış. Ama içinden “Ne kadar zor olabilir ki? Hemen gidip alırım!” diye düşünmüş.
Yolculuğa çıkmadan önce en sevdiği dostu, minik tavşan Tıkır‘a uğramış. Tıkır zıp zıp zıplayarak “Karamel o çiçeğe ulaşmak kolay değil. Çok sabırlı olman gerek!” demiş. Karamel ise kuyruğunu sallayarak “Merak etme, ben hemen hallederim!” diye cevap vermiş.
Yola çıkan Karamel kısa bir süre sonra bir dereye ulaşmış. Derenin kenarında yaşlı bir kaplumbağa oturuyormuş. Kaplumbağa yavaş yavaş kafasını kaldırıp “Hey koç, bu dereyi geçmek için taşların yerleşmesini beklemen gerek. Yoksa suya düşersin.” demiş.
Karamel beklemek istememiş ve hop diye ilk taşa atlamış. Ama taş kayganmış ve Karamel pat diye suya düşmüş! Kaplumbağa sakin bir şekilde gülümsemiş. “Sabırlı olmayı öğrenmelisin genç dostum.” demiş. Karamel utanmış ama dersini de almış. Bu kez dikkatlice bekleyip taşlar yerine oturduktan sonra karşıya geçmiş.
Yoluna devam ederken bir ağacın tepesinde mahsur kalmış bir serçe görmüş. Serçe cıvıldayarak “Yardım et lütfen!” diye bağırmış. Karamel serçeye yardım etmek istemiş ama önce nasıl yapacağını düşünmesi gerekiyormuş. Acele etmek yerine sabırla çevresine bakmış ve yerdeki kuru dallardan bir köprü yaparak serçeyi kurtarmış. Serçe “Sabırlı olmasaydın beni kurtaramazdın, teşekkür ederim!” diyerek uçup gitmiş.
Karamel nihayet büyülü vadiye ulaşmış. Ancak Altın Çiçek’in önünde bir bilmece bekliyormuş. Çiçeğin üzerinde “Sabırsız olan bu çiçeği asla açamaz!” diye yazıyormuş. Karamel derin bir nefes almış ve sabırla beklemeye başlamış. Günler geçmiş, rüzgâr esmiş, yağmur yağmış ama Karamel sabırla beklemiş.
Bir sabah güneşin ilk ışıklarıyla birlikte Altın Çiçek açmış. Karamel çiçeği alırken içinden “Sabırlı olmanın ne kadar önemli olduğunu artık anladım!” diye geçirmiş.
Köyüne döndüğünde herkes onun hikâyesini hayranlıkla dinlemiş. Ve Karamel o günden sonra sabırlı bir koç olarak anılmış.
Sevgili çocuklar siz de başarıya ulaşmak için sabretmenin önemini her zaman hatırlayın. Eğer sabrederek çalışırsanız sizler de bir gün hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz.
Öneri: Bu masala benzer masal okumak için 7 Yaş Masalları ve Eğitici Masallar sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.