Bir varmış, bir yokmuş. Çok uzak diyarlarda, ormanın derinliklerinde, Leo adında küçük bir aslan yaşarmış. Leo henüz üç aylıkmış ve minicik patileriyle büyük ormanı keşfetmeyi çok severmiş. Her gün ormanın içindeki yolları, ağaçları, dereleri ve çiçekleri görmek için erkenden uyanırmış. Annesi ona hep tembih eder, “Sakın çok uzaklara gitme Leo, bazen yardıma ihtiyacın olabilir.” dermiş. Ama Leo annesinin söylediklerini pek dikkate almazmış.
Bir gün çok merak ettiği büyük ağacın olduğu tepeye gitmeye karar vermiş. “Ben artık büyüdüm,” diye düşünmüş. “Kendi başıma her şeyi yapabilirim. Yardım istemeye hiç ihtiyacım yok!”
Patilerini güvenle yere vura vura yürümüş ve yavaş yavaş büyük ağaca doğru ilerlemiş. Yol boyunca rengârenk kelebeklerle oynamış, kuşların şarkılarını dinlemiş ve etrafı izleyerek keyifli bir yürüyüş yapmış.
Büyük ağaca yaklaştığında birdenbire önüne bir dere çıkmış. Dere geniş ve derinmiş. Leo suyu geçip büyük ağaca ulaşmak için derenin üzerine uzanmış büyük bir dal bulmuş. Ama dal çok ince ve kırılacak gibiymiş. Biraz tereddüt etmiş fakat yine de kimseye sormadan dalın üzerine çıkmış. “Ben yapabilirim!” demiş kendi kendine. Ancak tam derenin ortasındayken dal birden kırılmış ve Leo soğuk suya düşmüş!
Bir süre debelenmiş ama suyu yüzerek geçememiş. Hem korkmuş hem de üşümüş. “Eyvah!” demiş, “Buradan nasıl çıkacağım? Yardım isteyebilir miyim acaba?” Ama sonra kendine kızmış. “Hayır, ben bir aslanım. Kendi başıma her şeyi yapmalıyım!” Ancak daha fazla suyun içinde kalamayacağını anladığında aklına annesinin sözleri gelmiş: “Yardım istemek doğaldır Leo. Herkesin bazen yardıma ihtiyacı olabilir.”
Tam o anda yukarıdan sesler duymuş. Bu, arkadaşı küçük sincap Mimi’nin sesiymiş. Mimi dalların üzerinden atlayarak Leo’ya yaklaşmış ve onu bu halde görünce hemen yardım etmeyi teklif etmiş. Ama Leo utanarak, “Teşekkür ederim Mimi ama ben kendi başıma yapabilirim!” demiş. Mimi ise gülümseyerek, “Bazen herkesin yardıma ihtiyacı olabilir Leo. Ben de bazen büyük ağaç dallarına çıkarken yardıma ihtiyaç duyuyorum.” demiş.
Leo biraz düşündükten sonra, “Sanırım haklısın Mimi.” diyerek yardım istemeyi kabul etmiş. Mimi hızla gidip diğer arkadaşlarına haber vermiş. Çok geçmeden ormanın hayvanları Leo’ya yardım etmek için toplanmış. Zıpzıp tavşan uzun kulaklarıyla bir ip getirmiş, baykuş Bilge ipi bir ağaca bağlamış, kaplumbağa Tırıs ise Leo’yu sakinleştirmiş ve güvenli bir şekilde çıkmasına yardımcı olmuşlar.
Leo sudan çıktığında arkadaşlarına teşekkür etmiş. Biraz üşüse de çok mutluymuş çünkü arkadaşlarının desteğiyle büyük bir ders almış. Yardım istemenin bir zayıflık olmadığını tam tersine güçlü olmanın bir yolu olduğunu anlamış.
O günden sonra Leo her yeni maceraya atıldığında eğer zorlandığını hissederse yardım istemekten çekinmemiş. Arkadaşlarına ve ailesine güvenmenin onlardan destek almanın ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş. Annesi de ona her seferinde sarılarak “İyi ki doğru zamanda yardım istemeyi öğrendin Leo, bu çok cesur bir davranış!” dermiş.
Ve böylece Leo ormanda mutlu, güvenli ve sevgi dolu günler geçirmeye devam etmiş. Artık ne zaman yardıma ihtiyaç duysa arkadaşlarıyla birlikte bu zorlukların üstesinden gelirmiş.
Öneri: Bu masala benzer masal okumak için Eğitici Masallar ve Hayvan Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.