Ormanda güneş ışıl ışıl parıldarken Hipo, göl kenarında keyifli bir gün geçiriyordu. Suyun üzerine düşen güneş ışıklarını izliyor ve suyun kenarında oyunlar oynuyordu. O sırada yakın arkadaşı Zıpzıp Kurbağa, yüksek bir yerden gölün kıyısına bir zıplayış yaparak Hipo’nun yanına geldi. Neşe dolu gözleriyle Hipo’ya bakarak, “Hipo! Bugün gökkuşağı balonlarıyla yarış yapmak ister misin?” diye sordu.
Hipo gözlerini kocaman açarak şaşkınlıkla sordu: “Gökkuşağı balonları mı? Onlar da ne?”
Zıpzıp, küçük sırt çantasından rengârenk, parlak balonlar çıkardı. “Bunlar sihirli gökkuşağı balonları! Her biri gökkuşağının farklı bir rengini taşıyor ve gökyüzünde süzülebiliyorlar. Bugün bu balonlarla yarış yapalım mı?” dedi.
Hipo, Zıpzıp’ın heyecanını görünce gülmeye başladı. “Harika bir fikir, Zıpzıp! Ama balonlarla nasıl yarış yapacağız?” diye sordu.
Zıpzıp hemen anlatmaya başladı: “Her birimiz bir balona tutunacağız ve gökyüzünde yarışacağız. Kim balonunu en hızlı uçurursa, o kazanır! Hazır mısın?” dedi.
Hipo, başını sallayarak kabul etti. Zıpzıp, balonları şişirdi ve ikisi de ellerine birer balon aldı. Zıpzıp, parlak yeşil bir balon, Hipo ise mavinin en güzel tonundaki balonu seçti. Zıpzıp geri sayımı başlattı: “Üç, iki, bir… UÇ!”
Bir anda Hipo ve Zıpzıp balonlarıyla gökyüzüne doğru yükselmeye başladılar. Hipo’nun balonu yavaşça süzülüyordu ama Zıpzıp’ın balonu o kadar hızlı gidiyordu ki neredeyse Hipo’yu geride bırakıyordu! Hipo, biraz üzülerek Zıpzıp’a seslendi: “Hey, bekle beni! Balonum yavaş gidiyor!” dedi.
Zıpzıp kahkahalarla cevap verdi: “Hipo, balonunla konuşmayı dene! Belki seni dinler!” dedi.
Hipo, balonuna bakarak gülümsedi ve “Hadi balon, biraz hızlanabilir misin?” diye fısıldadı. O anda bir mucize gerçekleşti ve balon hızlanmaya başladı! Hipo sevinçle bağırdı: “Hey, işe yaradı!”
Balonlar gökyüzünde hızla süzülürken, birden bire büyük bir kuş sürüsü belirdi. Kuşlar, Hipo ve Zıpzıp’ın etrafında dans etmeye başladılar. İki arkadaş, kuşların arasından geçerek birbirlerine yol açtı ve Zıpzıp, Hipo’ya dönerek “Bu yarış düşündüğümden daha eğlenceli oldu!” diye bağırdı.
Kuşlar aralarından çekildiğinde, gökyüzünde parlayan bir gökkuşağı belirdi. Gökkuşağının altından geçerken ikisinin de balonları ışıl ışıl parlamaya başladı. Hipo, “Bu gökyüzü gerçekten sihirli!” diye düşündü. Zıpzıp ise gökkuşağının altından geçerken kahkahalar atıyordu.
Tam o sırada, Hipo’nun balonundan komik bir ses geldi. Balon, içindeki havayı kaçırmaya başlamıştı! Hipo, hafifçe panikledi ama sonra bu durumu eğlenceli bir hale getirmek için aklına bir fikir geldi. Balonun havası boşalırken dönmeye başladı ve bir yandan kahkaha atarak, “Süper balon döner makinesi!” diye bağırdı.
Zıpzıp ise Hipo’nun dönüp durmasını izlerken kıkırdamaktan kendini alamıyordu. Hipo, balonuyla birlikte yavaşça yere inmeyi başardıktan sonra Zıpzıp da onu izleyerek aynı yere indi. İkisi de iner inmez kahkahalarla gülmeye başladı. “Bu hayatımda yaşadığım en komik yarıştı!” dedi Hipo.
Zıpzıp da ona katılarak, “Kesinlikle! Ama biliyor musun, bu balon yarışlarını daha sık yapmalıyız!” dedi.
O günden sonra Hipo ve Zıpzıp, ormanın en iyi balon yarışçıları oldular ve her fırsatta balon yarışları düzenlemeye devam ettiler. Ancak her yarışta, kazanmaktan çok birlikte geçirdikleri keyifli anlar ve kahkahalar onlar için daha önemli hale geldi.
Zamanla ormandaki diğer hayvanlar da bu neşeli yarışlara katılmaya başladı ve böylece tüm orman halkı birbirine daha da yakınlaştı. Ormandaki tüm canlılar, Hipo ve Zıpzıp sayesinde arkadaşlığın ve paylaşmanın değerini daha iyi anladılar.
Öneriyoruz: Daha fazla masal izlemek için Masal Videoları sayfamıza göz atabilirsiniz.