Bir varmış, bir yokmuş… Yemyeşil ağaçların göğe uzandığı, kuş cıvıltılarının yankılandığı büyüleyici bir orman varmış. Bu ormanda her hayvanın huzur içinde yaşadığı kocaman bir dünya saklıymış. Ormanın adı Güven Ormanı‘ymış çünkü burada yaşayan hayvanlar birbirine güvenmeden, yardımlaşmadan ve dostça davranmadan yaşayamazmış.
İşte bu güzel ormanda yaşayan Miskin adında bir ayı varmış. Ama sakın adını duyunca onun tembel olduğunu sanmayın! Ormandaki en meraklı, en cesur ayıymış ama biraz da dikkatsizmiş. Bir şeyi anlaması için mutlaka denemesi, keşfetmesi ve bazen de hata yapması gerekiyormuş.
Upuzun kahverengi tüyleri pofuduk bir yün yumağı gibiymiş. Koca pençeleriyle ağaçlara tırmanabilir, kuvvetli kollarıyla kütükleri devirebilirmiş. Ama çok meraklı olduğu için ormanda ne olup bitiyor, hangi hayvan ne yapıyor, kim kiminle dost, kim kiminle değil; hepsini bilmek istermiş.
Bir gün Miskin ormanda duyduğu bir efsane hakkında düşünmeye başlamış. Rivayete göre Güven Ormanı’nın derinliklerindeki sihirli bir kaynaktan su içenler herkes tarafından sonsuza kadar güvenilir biri olurmuş. Ama o kaynağın nerede olduğunu kimse bilmiyormuş.
Miskin bu efsaneyi duyduğunda içi içine sığmamış. “Bu suyu bulursam herkes bana güvenir! O zaman bana Dikkatsiz Miskin demezler, Bilge Miskin derler!” diye düşünmüş. İşte böylece Miskin’in büyük macerası başlamış…
Tilki Taktikleri ve İlk Güven Testi

Miskin, yola koyulmadan önce Tilki Zıpzıp‘a uğramış. Ormandaki en kurnaz hayvan olan Zıpzıp genellikle başkalarını kandırarak işini görmeyi severmiş. Miskin ona güvenilir olmayı sağlayan suyu sormuş.
Zıpzıp gözlerini kısarak gülümsemiş ve “Ah, o suyu mu arıyorsun? Ben sana yardım ederim ama önce benim için küçük bir şey yapmalısın.” demiş.
Zıpzıp’ın istediği şey basitmiş: Ormandaki sincaplardan biraz fındık alıp getirmesi. Miskin hemen sincapların yanına gitmiş ve Zıpzıp için fındık istemiş. Ama sincaplar “Zıpzıp’a güvenemeyiz! O hep oyunlar oynar. Eğer ona fındık verirsek bize geri ödemez!” demiş.
Miskin ilk defa güvenin ne kadar önemli olduğunu anlamış. Eğer biri güvenilir değilse kimse ona yardım etmek istemezmiş. Tilkinin oyununu fark etmiş ve geri dönüp ona “Sen bana güvenmiyorsun ki ben sana güveneyim! Önce dürüst olmayı öğren Zıpzıp.” demiş.
Tilki şaşırmış ama bir şey demeden kuyruğunu sallayarak oradan uzaklaşmış.
Bilge Kaplumbağa ve Güven Dersleri

Miskin yoluna devam ederken Bilge Kaplumbağa‘ya rastlamış. Kaplumbağa ormanda uzun yıllardır yaşayan, herkesin saygı duyduğu bir hayvanmım.
“Ah, sihirli suyu mu arıyorsun? O suyun nerede olduğunu bilmiyorum ama güvenilir olmak için sihirli bir şeye ihtiyacın yok, evlat.” demiş.
Miskin kaşlarını çatarak “Ama eğer o sudan içersem herkes bana güvenir!” diye karşılık vermiş.
Bilge Kaplumbağa gülümsemiş ve ona bir test yapmaya karar vermiş. Ayağındaki kabuğu çıkarıp Miskin’e uzatmış: “Bu kabuğu Güven Gölü’ne götür ve orada yıka. Ama sakın kaybetme!” demiş.
Miskin bu görevi kabul etmiş. Ama göle vardığında bir grup maymunun oyun oynadığını görmüş ve kabuğu bir kenara bırakıp onlara katılmış. Oyun oynamak o kadar eğlenceliymiş ki kabuğun suya düştüğünü fark etmemiş!
Bilge Kaplumbağa’ya geri döndüğünde çok üzgünmüş. “Üzgünüm, kabuğu kaybettim…” demiş. Kaplumbağa başını sallamış ve “Güvenilir biri olmak sorumluluk almak demektir Miskin. Eğer biri sana bir şey emanet ederse onu korumalısın.” diye cevap vermiş.
Miskin büyük bir ders almış. Eğer güvenilir olmak istiyorsa dikkatli ve sorumluluk sahibi olmalıymış.
Sihirli Kuş ve Gerçek Güvenin Sırrı

Miskin en sonunda Güven Ormanı’nın en derin noktasına ulaşmış. Burada Sihirli Kuş yaşıyormuş. Bu kuşun tüyleri gökkuşağı gibi parlıyor ve sesi ormandaki en güzel melodi gibi geliyormuş.
“Sihirli suyu arıyorsun, değil mi?” diye sormuş Sihirli Kuş.
Miskin heyecanla başını sallamış. Ama kuş gülümseyerek gökyüzüne doğru uçmuş ve “Güven içtiğin sudan değil yaptıklarından gelir. Eğer güvenilir biri olmak istiyorsan sözünü tutmalı, dostlarına destek olmalı ve hatalarından ders çıkarmalısın.” demiş.
Miskin tüm yolculuğu boyunca edindiği dersleri düşündüğünde Sihirli Kuş’un sözleri anlam kazanmış. Güven bir sihirle gelmiyor, aksine onu kazanmak için çaba göstermek gerekiyormuş!
Gerçek Güvenin Keşfi

Miskin ormandaki yolculuğundan sonra artık çok daha bilge bir ayı olmuş. O günden sonra verdiği sözleri tutmuş, başkalarına yardım etmiş ve sorumluluklarını ciddiye almış.
Bir gün sincaplar ondan yardım istemiş. Eskiden olsa, oyun oynarken unutur gidermiş ama bu kez öyle yapmamış. Onlara yardım etmiş ve karşılığında tüm hayvanlar ona güvenmeye başlamış. Ve işte o günden sonra kimse ona Dikkatsiz Miskin dememiş. Artık o Bilge Miskin olmuş!
Gökten üç elma düşmüş: Biri güvenin önemini anlayanlara, biri Miskin gibi ders alanlara, biri de bu masalı okuyup dinleyenlere! 🌟
Tavsiye: Bu masala benzer masal okumak için Çocuk Masalları ve Hayvan Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.