Bir zamanlar yemyeşil tarlaları, altın buğday başakları ve birbirinden neşeli hayvanlarıyla meşhur Güneşli Çiftlik adında bir çiftlik vardı. Burada horozlardan ineklere, keçilerden ördeklere kadar pek çok hayvan bir arada yaşardı. Ama içlerinden biri biraz farklıydı: Yoyo adında sevimli mi sevimli bir eşek.
Yoyo uzun kulakları ve hantal yürüyüşüyle herkesin dikkatini çekerdi. Asıl özelliği inandığı her şeyde haklı olduğunu düşünmesiydi. Çiftlikte yanlış bir şey olduğunda hemen bir suçlu bulur, suçu üstlenmek yerine hep başkalarını işaret ederdi. Horoz erken ötememiş mi? “Kesin inekler onu korkuttu!” diye bağırırdı. Kendi kuyruğunu bir ağaca mı kaptırmış? “Bu ağacı buraya diken bahçıvanın suçu!” diye homurdanırdı. Kısacası hiçbir zaman hatalarının farkına varmaz aksine sürekli başkalarını suçlardı.

Bir sabah çiftlikteki düzen birden bozuldu. Çiftliğin değirmeninde un yapılması gerekiyordu ama değirmenin çarkı dönmüyordu! Yoyo bunu hemen bir oyun haline getirdi. Kulaklarını dikip gözlerini kıstı: “Bu kesin ördeklerin işidir! Çarka tahta parçaları soktular; dönmüyor!” diye suçladı. Ördekler hep bir ağızdan “Vak vak vak! Biz ne yaptık ki?!” diye itiraz ettiler. Ama Yoyo onları dinlemedi.
Sihirli Fısıltılar

Akşamüstü Yoyo değirmen çarkını daha yakından incelemek için ormana doğru yola çıktı. Az gitti, uz gitti, dere tepe düz gitti. Tam çarkın yanına vardığında esrarengiz bir ses duydu:
“Eşek kardeş, eşek kardeş…”
Yoyo irkildi. Ses çarkın altından geliyordu! Çarkın altına eğildiğinde parlayan bir taş gördü. Taş rengârenk ışıklar saçarak konuşmaya başladı:
“Ben Hatalar Taşı‘yım. Hatasını kabul edenlerle bir sır paylaşırım.”
Yoyo şaşırdı. “Ben hata yapmam ki! Bana ne söyleyebilirsin?” diye meydan okudu. Taş ise gülümsedi ve “O zaman doğruyu bulmak için yalnız başına kalacaksın Yoyo.” dedi.
Ve tam o anda Yoyo’nun ayakları yerden kesildi. Bir anda değirmenin çarkı hızla dönmeye başladı ve Yoyo ve diğer hayvanlar suyun akıntısına kapıldı. Sihirli bir girdap onları başka bir yere sürükledi.
Girdabın İçindeki Çiftlik

Gözlerini açtığında kendisini çok tanıdık ama bir o kadar da farklı bir çiftlikte buldu. Buradaki horozlar “ü ü ürüüüü” demiyor, balık gibi şapır şapır yüzüyordu! İnekler süt yerine su veriyordu! “Bu nasıl bir yer böyle?!” diye bağırdı Yoyo.
Tam o sırada yanına incecik bir yılan geldi. Adı Tıstıs olan bu yılan Yoyo’ya, “Bu çiftlikte her şey ters gidiyor çünkü herkes hatalarını kabul etmekten korkuyor. Sen de buraya geldin çünkü bazı şeyleri öğrenmen gerekiyor.” dedi.
Yoyo itiraz etmeye çalıştı ama her yanlış kararıyla bu sihirli çiftlik daha da karıştı. Yanlış bir yolu seçtiğinde arkasından tuhaf sesler gelmeye, her köşede daha da zorlaşan bilmecelerle karşılaşmaya başladı.
Kendi Hatalarını Kabul Etmek
Sonunda Yoyo hatalarını düşünmek zorunda kaldı. Yanlış yere gittiğini fark ettiğinde kendine itiraf etti: “Belki de her zaman başkalarını suçlamak yerine bir durup düşünmeliyim…”
Bu cümleyi söylediğinde gökyüzü bir anda aydınlandı ve rengârenk bir kuş, Yoyo’nun başına kondu. “Artık doğru yolu bulmaya bir adım daha yakınsın.” dedi.
Güneşli Çiftliğe Dönüş

Girdaptan kurtulup çiftliğine döndüğünde Yoyo bambaşka bir eşek olmuştu. Ördekler, inekler ve horozlara bir araya gelerek şöyle dedi: “Arkadaşlar değirmen çarkını ben yanlış çevirdim. Sizleri suçladığım için çok özür dilerim.”
Bu sözleriyle çiftlikteki herkesin kalbini kazandı. O günden sonra Yoyo bir hata yaptığında hemen “Bu benim hatam!” demeye cesaret etti. Güneşli Çiftlik yeniden neşeyle dolup taştı. Ve Yoyo sadece kulaklarıyla değil kalbinin büyüklüğüyle de tanınan bir eşek oldu.
Öneri: Bu masala benzer masal okumak için 4 Yaş Masalları ve 5 Yaş Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.