Bir varmış, bir yokmuş. Yemyeşil ormanların içinde küçük bir köy varmış. Bu köyde Can adında meraklı ve maceracı bir çocuk yaşarmış. Her gün köyün etrafındaki ormanlarda dolaşır, kuşlarla konuşur, ağaçların gölgelerinde hayal kurarmış. Ama en sevdiği yer, köyün yakınındaki büyük gölün kenarıymış. Bu gölün suları berrak ve sakinmiş, sanki derinlerinde binlerce sır saklıyormuş gibi…
Bir gün Can, göl kenarında dolaşırken suyun yüzeyinde yüzen tuhaf bir şey fark etmiş. Yaklaştığında bunun eski bir harita olduğunu görmüş. Harita suyun içinde dalgalanıyor ve altın rengi çizgilerle parıldıyormuş. Heyecanla haritayı almış ve dikkatlice incelemeye başlamış. Haritanın üzerinde gölün bir resmi varmış ve bir yerinde büyük bir “X” işareti bulunuyormuş.
Can bu işaretin bir hazineyi gösterdiğini anlamış. “Acaba bu hazine ne olabilir?” diye düşünmüş. Hemen köye koşmuş ve en yakın arkadaşı olan Elif‘e haritayı göstermiş. Elif de en az Can kadar heyecanlanmış ve birlikte hazineyi aramaya karar vermişler.
Ertesi sabah Can ve Elif göl kenarına geri dönmüşler. Haritayı dikkatlice inceleyip, “X” işaretinin gösterdiği yeri bulmaya çalışmışlar. Gösterilen yer gölün en sakin köşesindeymiş. Oraya vardıklarında Can haritayı elinde tutarak, “Burası olmalı!” demiş.
Elif gölün kenarındaki büyük bir taşı işaret etmiş. “Bu taşı kaldırmalıyız,” demiş. Can ve Elif birlikte taşı kaldırmaya çalışmışlar ama taş çok ağırmış. Tam vazgeçeceklerken yakınlarda yürüyüş yapan yaşlı bir adam onları fark etmiş. Bu köyün yaşlılarından Hasan Amca’ymış. Hasan Amca onlara yardım etmek için yanlarına gelmiş. Üçü birlikte taşı kaldırdıklarında taşın altında eski bir kutu bulmuşlar.
Kutuyu açtıklarında içinden parlayan bir altın hazine değil eski bir kitap çıkmış. Can ve Elif biraz hayal kırıklığına uğrasalar da kitabı dikkatlice incelemeye başlamışlar. Kitap, göl ve ormanla ilgili eski hikayeler ve bilgelik dolu sözlerle doluymuş. Hasan Amca, “Bu kitap, hazine sandığınız şeyden daha değerli,” demiş. “Bu, köyümüzün geçmişini ve doğanın sırlarını saklar.”
Can ve Elif o günden sonra bu kitabı okuyarak her gün yeni bir şey öğrenmişler. Artık hazine aramak yerine doğayı keşfetmeye ve ona nasıl daha iyi bakabileceklerini öğrenmeye başlamışlar. Göl kenarındaki o eski taş artık onlara sadece bir hazineyi değil, aynı zamanda bilgelik dolu bir yolculuğu hatırlatıyormuş. Can ve Elif gerçek hazinenin altın değil bilgi ve dostluk olduğunu öğrenmişler.
Tavsiye: Bu masala benzeyen daha fazla masal okumak için 4 Yaş Masalları ve 5 Yaş Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz. Eğer en güzel masalları sesli ve animasyonlu olarak izlemek istiyorsanız YouTube Kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.