Masal Dinle
Aşağıdaki bölümden masalı dinleyebilirsiniz.
Masal Oku
Bir zamanlar, yeşillikler içinde büyük bir bahçesi olan küçük bir köyde yaşayan Meraklı Kedi Miyo adında bir kedi varmış. Miyo, adı gibi gerçekten de çok meraklıymış. Bahçede gördüğü her yeni bitkiyi, her böceği incelemek, koklamak ve onlarla oynamak onun en büyük zevklerinden biriymiş. Ancak bu bahçede Miyo’nun en çok ilgisini çeken şey, gizemli bir şekilde büyüyen mavi bir çiçekmiş. Bu çiçek bahçenin en köşesinde, diğer tüm çiçeklerden uzakta ve tek başına dururmuş. Geceleri ışıl ışıl parlayan bu mavi çiçek, Miyo’nun merakını daha da artırmış.
Miyo her gün çiçeği ziyaret eder, ona yakından bakar ama bir türlü dokunmaya cesaret edemezmiş. Çiçeğin gizemli ışığı ve büyüleyici kokusu, onu etkiler ama bir yandan da içini tuhaf bir his kaplarmış. Bir gün Miyo, Bahçıvan Kaplumbağa‘ya çiçek hakkında soru sormaya karar vermiş. Bahçıvan Kaplumbağa, köydeki en yaşlı ve en bilgili hayvanmış. Onun her bitki ve çiçek hakkında mutlaka bir hikayesi olurmuş.
Miyo, Bahçıvan Kaplumbağa’nın yanına giderek, “Bahçıvan Kaplumbağa, bahçenin köşesindeki mavi çiçek neden bu kadar özel? Neden diğer çiçeklerden uzakta büyüyor?” diye sormuş. Kaplumbağa, derin bir nefes almış ve yavaşça anlatmaya başlamış. “O mavi çiçek sıradan bir çiçek değil, Miyo. Onun büyümesi için sabır ve sevgi gerekir. Çiçek, onu gerçekten anlayacak birini bekler. Eğer doğru kişi ona dokunursa çiçek sihrini ortaya çıkarır. Ama acele edilirse sihrini asla göremezsin.”
Miyo, Bahçıvan Kaplumbağa’nın bu sözleri karşısında hem şaşırmış hem de daha da meraklanmış. Artık bu çiçeğe dokunmak, onun sırrını çözmek istiyormuş. Ama Bahçıvan Kaplumbağa’nın sözleri kulaklarında çınlamış: “Sabır ve sevgi…” Miyo, çiçeğin sırrını çözmek için acele etmemesi gerektiğini anlamış.
Günler geçtikçe Miyo, her sabah mavi çiçeğin yanına gitmiş, ona güzel şeyler fısıldamış, şarkılar söylemiş ve en sevdiği yiyecekleri onunla paylaşmış. Ama çiçeğe hala dokunmamış. Her gün biraz daha sabırla beklemiş, biraz daha sevgiyle yaklaşmış. Bahçedeki diğer hayvanlar, Miyo’nun bu tutumuna hayran kalmışlar ama neden hala çiçeğe dokunmadığını merak etmişler.
Bir gün, güneşin batmaya başladığı bir akşamüstü, Miyo, mavi çiçeğin ışığının her zamankinden daha parlak olduğunu fark etmiş. Çiçeğin yaprakları hafifçe titriyormuş ve sanki Miyo’ya bir şeyler söylemek istiyormuş gibi görünmüş. Miyo, çiçeğe yaklaşmış ve bu sefer korkmadan, nazikçe ona dokunmuş.
Tam o anda beklenmedik bir şey olmuş! Mavi çiçek, Miyo’nun dokunuşuyla birlikte hızla büyümeye başlamış ve kısa sürede tüm bahçeyi kaplamış. Çiçek büyüdükçe etrafa harika bir koku yaymış ve tüm köydeki hayvanları cezbetmiş. Herkes bu muhteşem dönüşümü izlerken çiçeğin içinden bir ışık yükselmiş ve Miyo’nun üzerine dökülmüş.
Miyo gözlerini kapatmış ve ışığın içinde huzur bulmuş. Işık, Miyo’ya sabrın ve sevginin ne kadar güçlü olduğunu fısıldamış. Miyo, artık çiçeğin sırrını öğrenmiş ve sabrının meyvesini almış. Çiçek ona bahçenin gerçek güzelliğini göstermiş ve sabırlı olanların her zaman ödüllendirileceğini öğretmiş.
O günden sonra Miyo her sabah bahçeye gider, mavi çiçekle sohbet eder ve ona dokunarak bahçenin büyüleyici güzelliğinin tadını çıkarırmış. Köydeki diğer hayvanlar da Miyo’nun sabrını ve sevgisini örnek alarak bahçeye daha çok ilgi göstermeye başlamışlar. Artık bahçe eskisinden çok daha renkli ve canlıymış.
Tavsiye: Benzer masal okumak için Uyku Masalları sayfamızı inceleyebilir veya masal dinlemek için Sesli Masal Dinle sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.