Bir varmış, bir yokmuş… Uzaklardaki yemyeşil bir ormanda köpeklerin yaşadığı bir köy varmış. Bu köyde her türden köpek yaşarmış; büyükler, küçükler, hızlılar, yavaşlar, havlayanlar, sessiz olanlar… Ve köyün en cesur köpeklerinden biri olan Pati de burada yaşarmış.
Pati kahverengi tüyleriyle parlayan neşeli bir yavru köpekmiş. Hem çok hızlı koşar hem de çok yükseğe zıplarmış. Ormandaki arkadaşları ile her gün yeni oyunlar oynar ve kendini göstermekten çok hoşlanırmış. Herkes ona hayran kalır, cesaretine övgüler yağdırırmış.
Bir gün Pati köyün en yaşlı köpeği olan Bilge Kangal‘ı ziyarete gitmiş. Bilge Kangal her köpeğin saygı duyduğu, bilgeliğiyle ünlü bir köpekmiş.
“Merhaba Bilge Kangal,” demiş Pati gururla, “Dün ormandaki en uzun ağacın üzerinden atladım. Kimse benim gibi zıplayamaz! Ben en cesur ve en güçlü köpeğim!”
Bilge Kangal sakince gülümsemiş ve Pati’ye şöyle demiş: “Evet Pati gerçekten çok cesursun. Ancak bu dünyada en önemli şey sadece cesur olmak değil aynı zamanda alçakgönüllü olmaktır.”
Pati şaşırmış. “Alçakgönüllü olmak mı? Bu ne demek, Bilge Kangal?”
Bilge Kangal yumuşak bir sesle anlatmaya başlamış: “Alçakgönüllü olmak yaptıklarınla böbürlenmemek, kibirlenmemek, başkalarının da başarılarını takdir edebilmek demektir. Gerçekten güçlü köpekler yeteneklerini başkalarını küçümsemek için kullanmazlar. Güçlü olmak, arkadaşlarını da korumak ve onlara yardım etmek demektir.”
Pati bu sözleri anlamaya çalışmış ama hâlâ kafası karışıkmış. Oradan ayrılıp tekrar arkadaşlarının yanına gitmiş ve düşünmeye başlamış. Arkadaşlarına başarılarını anlatmak, onlardan övgü almak onu mutlu ediyormuş ama bu alçakgönüllülük denilen şey de çok ilginçmiş.
Ertesi gün ormandaki köpekler arasında büyük bir yarışma yapılacağını duyurmuşlar. Yarışmayı kazanan köyün en cesur köpeği unvanını alacakmış. Pati bu haberi duyar duymaz heyecanlanmış. “Bu yarışmayı kazanacağım ve herkese ne kadar güçlü olduğumu göstereceğim!” demiş kendi kendine. Tüm gün çalışmış, ormanda zıplamış, koşmuş, hazırlık yapmış. Artık kendinden çok eminmiş.
Yarış günü gelmiş çatmış. Ormandaki tüm köpekler toplanmış, yarışma alanına gelmişler. Yarışmada üç etap varmış: İlk etapta bir engel parkurunu geçmek, ikincisinde bir dal parçasını en uzağa taşımak, son etapta ise uzun bir çukurun üzerinden zıplamak gerekiyormuş.
Yarış başlamış! Pati ilk etabı yıldırım hızıyla tamamlamış ve engellerin üzerinden bir çırpıda geçmiş. İkinci etapta da büyük bir dal parçasını dişleriyle yakalamış ve arkadaşlarından çok daha uzağa taşmış. Üçüncü etaba geldiğinde kendini çok güçlü hissediyormuş. Bu etapta en uzun çukurun üzerinden atlayacaklarmış. Pati büyük bir hızla koşmuş, çukurun yanına gelince tüm gücüyle zıplamış ve… Çukurun tam karşısına, en uzağa ulaşmayı başarmış!
Arkadaşları ona hayran kalmış, herkes “Vay canına, Pati gerçekten çok güçlü!” diye bağırmış. Ancak tam o sırada yarışa katılan küçük bir köpek olan Minik‘ten bir ses yükselmiş. Minik, çukurun önünde durmuş, korkuyla etrafa bakıyormuş. Çok küçük olduğu için çukuru geçebileceğinden emin değilmiş.
Pati önce kendi zaferini kutlamak istese de bir anda Bilge Kangal’ın sözleri aklına gelmiş. “Alçakgönüllü ol,” diye tekrarlamış kendi kendine. “Güçlü olmak, sadece kendini düşünmek değil, başkalarına da yardım etmektir.” Biraz düşünmüş, derin bir nefes almış ve Minik’in yanına gitmiş. “Merak etme, ben buradayım Minik,” demiş. “Seninle birlikte atlayalım, olur mu?”
Minik başta şaşırmış ama Pati’nin güven verici bakışları sayesinde cesaret bulmuş. Pati, Minik’i sırtına almış ve çukurun kenarına doğru yeniden koşmaya başlamış. Son bir kez tüm gücüyle zıplamış ve Minik’le birlikte çukuru geçmeyi başarmışlar.
Bu sahneyi gören tüm köpekler Pati’ye hayran kalmışlar. Hem en uzağa zıplamayı başardığı için hem de arkadaşına yardım ettiği için ona alkış tutmuşlar. Yarışmanın sonunda Bilge Kangal, Pati’nin yanına gelip ona şöyle demiş:
“Bugün sadece güçlü değil aynı zamanda alçakgönüllü olduğunu gösterdin Pati. Güç, başkalarına yardım etmek için kullanıldığında gerçek anlamını bulur.”
Pati o gün alçakgönüllülüğün ve yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu anlamış. Artık sadece güçlü değil, aynı zamanda dostlarına karşı nazik ve mütevazı bir köpek olmuş. Ne zaman bir arkadaşına yardım edebilse, bundan büyük bir mutluluk duymuş. Köydeki herkes onu çok daha fazla sevmiş ve ona Cesur ve Alçakgönüllü Pati demeye başlamışlar.
Ve gökyüzünde parlayan yıldızlar altında, köpek köyünde herkes huzur içinde yaşamış.
Tavsiye: Bu masala benzer masal okumak için Çocuk Masalları sayfamızı inceleyebilirsiniz.