Masal Dinle
Aşağıdaki bölümden masalı dinleyebilirsiniz.
Masal Oku
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, yeşil ormanların içinde Tavşan Tora adında bir tavşan yaşarmış. Diğer hayvanlardan farklı olarak çok çalışkan bir yapısı varmış. Her sabah erkenden kalkar, gün boyunca tarlasını sürer, yiyecek toplar ve yuvasını düzenlermiş. Günler hızla geçerken yazın sıcak günleri yerini yavaş yavaş serin rüzgarlara bırakıyormuş. Tora kışın yaklaştığını fark etmiş.
Ormandaki diğer hayvanlar ise Tora’nın bu kadar çalışmasını garipsermiş. Mesela tilki Tuti, sincap Susi ve ayı Kocakafa yazın tadını çıkarıp oyunlar oynarmış. Onlar göl kenarında keyif yaparken Tora her gün yiyecek toplamakla meşgulmüş. Bir gün tilki Tuti merakla yanına gelip sormuş:
“Hey Tora, neden hep çalışıyorsun? Gelsene, gölde serinliyoruz, koca yazı böyle mi geçireceksin?” demiş kıkırdayarak.
Tora işini bırakıp başını kaldırmış ve gülümsemiş. “Kış yaklaşıyor Tuti. Eğer şimdi çalışmazsak kışın aç kalabiliriz. Yiyecek bulmak zor olacak. Şimdi hazırlık yapmazsak ne yer ne içeriz?” demiş.
Ama Tuti ve diğer hayvanlar Tora’ya gülüp oyunlarına devam etmişler. “Aman canım, kışa daha çok var! O zamana kadar bir yolunu buluruz. Gel sen de keyfine bak!” diye seslenmiş sincap Susi.
Tora onların bu düşüncesine şaşırmış ama endişesini belli etmemiş. Kışın ne kadar zor geçeceğini biliyormuş.
Gece olunca herkes yuvasına dönerken Tora topladığı havuçları, lahanaları ve meyveleri güzelce istifleyip saklamış. Her gün çalışıp yuvasını daha da dolu hale getiriyormuş. Yuva öyle dolmuş ki içerisi taze otlar, tohumlar ve meyvelerle renkli bir ambar gibi olmuş.
Sonbahar geldiğinde yapraklar sararmaya, rüzgarlar sert esmeye başlamış. Artık herkes kışın yaklaştığını hissetmiş. Tavşan Tora işini bitirmenin huzuruyla her akşam yuvasında sıcak çayını içerken ormanın diğer hayvanları yiyecek aramaya başlamış. Ama artık meyve ağaçlarında bir şey kalmamış, tarlalar kurumuş, toprak sertleşmiş.
Bir gün kar taneleri gökten usulca düşmeye başlamış. Herkes yuvasına çekilmiş ama yiyecekleri yokmuş. Açlık ormanı sarmış. Tuti, Susi ve Kocakafa kışın bu kadar çetin geçeceğini hiç düşünememişler.
Tuti üzgün bir şekilde: “Keşke Tora’nın söylediklerini dinleseydik. Şimdi aç kaldık ve dışarıda yiyecek bulmak imkansız!” demiş.
Susi “Belki Tora’ya gidip yardım isteyebiliriz. O hepimizi idare edecek kadar hazırlıklı görünüyordu.” demiş.
Bu fikir üzerine üç arkadaş üşüyerek Tora’nın yuvasına gitmişler. Kapıyı çaldıklarında Tora onları güler yüzle karşılamış.
“Merhaba arkadaşlar, ne oldu? Çok üşümüşsünüz, içeri gelin.” demiş Tora.
Tuti çekinerek “Tora, haklıydın. Biz hiç hazırlık yapmadık ve şimdi açız. Yardım eder misin?” diye sormuş.
Tora onları dikkatle dinlemiş ve hafifçe gülümsemiş. “Tabii ki yardım ederim. Arkadaşlar zor zamanlarda birbirine destek olmalı. Ama bundan sonra kışa hazırlıklı olmanın ne kadar önemli olduğunu unutmayın. Çalışmak eğlenmekten daha önemlidir.“
Böylece Tora arkadaşlarına yiyeceklerini paylaştırmış ve onları soğuktan koruyacak sıcak bir köşede ağırlamış. Kış boyunca hep beraber oturmuşlar, ateşin başında sohbetler etmişler, yiyeceklerini paylaşmışlar ve birbirlerine hikayeler anlatmışlar.
Kış ayları zor geçmiş ama Tora’nın çalışkanlığı ve yardımı sayesinde hiçbiri aç kalmamış. Bahar geldiğinde herkes Tora’ya teşekkür ederek yeni bir ders öğrenmiş: Çalışkanlık, zamanında yapılırsa herkesi mutlu edermiş.
Bundan sonra ormandaki her hayvan kış gelmeden önce hazırlık yapmanın önemini bilerek davranmış. Tavşan Tora ise her zaman arkadaşlarına yardım etmeye hazır, çalışkan bir kahraman olarak ormanın en sevilen hayvanı olarak kalmış.
Ve bir daha ki kışa herkes, Tora’nın örneğini takip ederek hazırlık yapmış.
Gökten üç elma düşmüş, biri anlatanın, biri dinleyenin, biri de çalışkan olan Tavşan Tora’nın başına!
Öneri: Bu masala benzer masal okumak için Eğitici Masallar ve Uyku Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.