Bu masal Eğitici çocuk masalları arasında yer alıyor ve aile, sevgi ve birlikteliğin önemini anlatıyor. Çocuklarınıza bu kavramları anlatmak istiyor ve eğitici uyku masalları arıyorsanız bu masal tam size göre.
Bir varmış, bir yokmuş, uzak diyarlarda, kocaman ve güzel bir dağın eteğinde yaşayan küçük bir aile varmış. Bu aile her yıl özel bir geleneklerini kutlarmış. Aile, anneleri Leyla, babaları Ali ve minik çocukları Zeynep ile Kaan‘dan oluşuyormuş. Hepsi bu geleneği çok sever ve her yıl sabırsızlıkla beklerlermiş.
Bu gelenek “Büyülü Işık Gecesi” olarak biliniyormuş. Her yılın sonunda, sonbaharın serin rüzgârları estiğinde ve kış kapıya dayandığında, aile bir araya gelir ve Büyülü Işık Gecesi’ni kutlarmış. Bu özel gece, ailede nesiller boyunca devam eden bir gelenekmiş ve hikâyesi çok eskilere dayanıyormuş.
Bir akşam Zeynep ve Kaan merakla annelerine sormuşlar: “Anne neden her yıl Büyülü Işık Gecesi’ni kutluyoruz? Bu gelenek nasıl başlamış?”
Anneleri Leyla gülümseyerek onları yanına oturtmuş ve anlatmaya başlamış: “Çocuklar bu gelenek büyük büyük büyükbabamızdan miras kaldı. Yıllar önce ailemiz bu dağın eteklerine yerleştiğinde çok soğuk bir kış gelmiş. O zamanlar kar çok yoğun yağmış, rüzgârlar çok sert esmiş ve insanlar çok zor zamanlar geçirmişler. Ama bizim ailemiz birbirlerine sıkı sıkıya sarılarak bu zorlu kışın üstesinden gelmiş. Ve o zaman büyükbabanız bir şey fark etmiş: Ne kadar zor zamanlar yaşarsak yaşayalım eğer birlikte olursak her şey daha kolay olur.“
“İşte bu yüzden büyükbabamız, her yılın en karanlık gecesinde ailece bir araya gelip, ışıkları yakarak birbirimize olan sevgimizi ve bağlılığımızı kutlamamızı istemiş. O gece hepimiz kalplerimizdeki ışığı ve sevgiyi hatırlıyoruz. Bu ışıklar sadece dışımızda değil içimizde de var.”
Zeynep ve Kaan, annelerini büyülenmiş bir şekilde dinlemişler. “Ama bu ışıklar neye benziyor?” diye sormuş Kaan.
Leyla gülümseyerek mutfağa gitmiş ve büyük, eski bir sandık getirmiş. Sandığı açtığında içinden rengârenk fenerler çıkarmış. Bu fenerler sarı, mavi, pembe, yeşil ve mor renklerde parlıyorlarmış. Her biri özenle yapılmış, sanki gökyüzündeki yıldızlar gibi ışıldıyormuş.
“İşte bu fenerler Büyülü Işık Gecesi’nin simgesidir.” demiş anneleri. “Her yıl bu fenerleri asar, etrafa ışık saçarken birbirimize en güzel anılarımızı anlatırız. Böylece hem kalplerimizdeki sevgiyi hem de aydınlığı paylaşırız.”
Ertesi akşam Büyülü Işık Gecesi gelip çatmış. Aile fenerleri evin her köşesine asmış. Zeynep ve Kaan heyecanla fenerlerin ışığında dans etmişler. Baba Ali büyük bir ateş yakmış ve hep birlikte ateşin etrafında toplanmışlar.
Bu özel gecede her aile üyesi sırayla bir anısını paylaşırmış. Anneleri Leyla çocukluğunda nasıl büyükanneleriyle bu geceyi kutladıklarını anlatmış. Baba Ali ise çocukken yaptığı kardan adamın hikâyesini paylaşmış ve herkes kahkahalarla gülmüş. Zeynep geçen yıl karda kayarken yaşadığı komik bir anısını anlatmış. Kaan da fenerlerin altındaki parlak karıncaların nasıl ışıkta parladığını fark ettiğini söylemiş.
Gece boyunca fenerlerin renkli ışıkları onları aydınlatmış ve hepsi bu özel geleneğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hissetmiş. Zeynep, “Bu gece o kadar güzel ki her yıl böyle bir gelenek olduğu için çok mutluyum!” demiş.
Annesi gülümseyerek, “Evet, sevgili Zeynep. Bu gelenek bizi bir arada tutan bağları güçlendirir. Ne kadar büyürsek büyüyelim bu geceyi her zaman hatırlayacağız ve ailemizle paylaşacağız.” demiş.
O gece Zeynep ve Kaan yataklarına uzandıklarında kalpleri fenerlerin ışığı gibi sıcak ve parlakmış. Büyülü Işık Gecesi’nin anlamını artık daha iyi anlıyorlarmış: Sevgi, birliktelik ve aile her karanlık gecede parlayan en güzel ışıkmış.
Ve böylece Büyülü Işık Gecesi ailede nesiller boyunca kutlanmaya devam etmiş. Zeynep ve Kaan büyüdüklerinde de bu geleneği çocuklarına anlatmışlar, böylece o ışık hiç sönmemiş. 🌙✨
Tavsiye: Bu masala benzer masal okumak için Eğitici Masallar sayfamızı inceleyebilirsiniz. Masal izlemek için Masal Videoları sayfamıza göz atabilir veya YouTube Kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.