Bir zamanlar çiçeklerle bezeli geniş çayırların arasında yer alan büyük bir arı kovanı vardı. Bu kovan ormandaki en düzenli ve en çalışkan arı topluluğuna ev sahipliği yapıyordu. Her arının kendine özgü bir görevi, diğerleriyle uyum içinde hareket etmesini sağlayan bir sorumluluğu vardı. Arılar birlikte çalışarak kovandaki düzeni korur, herkesin mutlu ve güvende yaşamasını sağlarlardı. Ama bu kovanın bir sakini vardı ki diğerlerinden biraz farklıydı: Küçük ve neşeli bir bal arısı olan Vız Vız.
Vız Vız neşeli kişiliği ve bitmek bilmeyen enerjisiyle kovanın en sevimli arılarından biriydi. Ancak sık sık söz veriyor ama bu sözleri tutmayı unutuyordu. Bu durum diğer arıların ona tam anlamıyla güvenememesine neden oluyordu. Ama o bunun farkında değildi.
Kraliçe Arı’nın Toplantısı
Bahar gelmiş, çiçekler rengarenk açmıştı. Bu, arıların en sevdiği mevsimdi çünkü çiçeklerden bal özü toplama zamanı gelmişti. Bir sabah Kraliçe Arı kovanın en geniş odasında tüm arıları topladı. Odada bir uğultu vardı. Herkes heyecanla yeni görevlerin ne olacağını merak ediyordu. Kraliçe Arı bir süre arıların dikkatini toplamasını bekledi ve sonra güçlü ama nazik sesiyle konuşmaya başladı:
“Sevgili arılarım, kovanımızın bal stoklarını doldurmak için çalışmanın tam zamanı! Hepinizin bu konuda elinden gelenin en iyisini yapacağını biliyorum. Her biriniz bir vadiye gidip en güzel bal özlerini toplayacaksınız. Bu bizim hem görevimiz hem de birbirimize olan bağlılığımızın göstergesidir.”
Kraliçe Arı her arıya görevlerini teker teker dağıttı. Vız Vız’a ise çok özel bir görev düştü: Kovanın daha önce hiç gitmediği bir lavanta tarlasını bulacak ve oradan en güzel bal özünü toplayıp geri getirecekti.
“Vız Vız,” dedi Kraliçe Arı, “Bu çok önemli bir görev. Bana bu görevi yerine getireceğine söz veriyor musun?”
Vız Vız kanatlarını heyecanla çırparak “Söz veriyorum, Kraliçem! En güzel lavanta özünü bulup getireceğim!” dedi.
Yolculuğun Başlangıcı
Vız Vız sabahın erken saatlerinde kovanından çıktı. Hava mis gibi kokuyordu, gökyüzü masmaviydi ve güneş çiçeklerin üzerindeki çiy damlalarını parlatarak onları bir mücevher gibi gösteriyordu. “Bu harika bir gün!” diye düşündü. “Görevimi tamamlamak hiç zor olmayacak.”
Ancak Vız Vız’ın dikkati çok kolay dağılırdı. Yolda ilerlerken bir kelebeğin rengarenk kanat çırpışını gördü. “Ne güzel bir kelebek!” dedi ve biraz izlemek için durdu. Ardından bir ağacın dalında melodik bir şekilde öten bir kuşun sesini duydu. “Ah, bu kuş çok güzel ötüyor. Biraz da onu dinleyeyim” diye düşündü.
Dakikalar, sonra da saatler geçti. Vız Vız eğlenceli şeylerin peşinden giderek lavanta tarlasına ulaşmayı unuttu. Güneş batmaya başladığında Vız Vız ne yaptığını hatırladı ve hızla kovanına geri döndü.
Hayal Kırıklığı
Kovanda tüm arılar toplanmış, gün boyunca topladıkları bal özlerini Kraliçe Arı’ya sunuyorlardı. Herkesin bal özüyle dönmesi, kovandaki diğer arılara duyulan güveni pekiştiriyordu. Vız Vız içeri girdiğinde elleri bomboştu. Kraliçe Arı ona doğru baktı ve yumuşak ama ciddi bir sesle sordu:
“Vız Vız lavanta tarlasından ne getirdin?”
Vız Vız utanç içinde başını eğdi. “Hiçbir şey getiremedim Kraliçem,” dedi. “Yolda oyalanıp görevimi unuttum.”
Diğer arılar şaşkınlıkla birbirine baktı. Kovanın kurallarından biri verilen sözlerin mutlaka tutulması gerektiğiydi. Kraliçe Arı üzgün ama kararlı bir şekilde konuştu: “Vız Vız sözlerimiz, birbirimize olan güvenimizin temelidir. Eğer sözlerimizi tutmazsak bu kovanın düzeni bozulur. Sana bir görev verdiğimde bunun sadece benim değil tüm kovan için önemli olduğunu unutmamalısın.”
Vız Vız gözyaşlarını tutamayarak “Haklısınız Kraliçem!” dedi. “Bir daha böyle bir hata yapmayacağıma söz veriyorum.”
İkinci Şans
Ertesi sabah Kraliçe Arı, Vız Vız’a ikinci bir şans verdi. Bu kez pembe papatyalarla dolu bir tarlaya gitmesi ve oradan bal özü toplaması gerekiyordu. Vız Vız bu fırsatı değerlendirmeye kararlıydı.
Uçarken yine dikkatini dağıtacak şeyler gördü: bir tavşan otların arasında zıplıyordu, bir sincap ağaç dallarına tırmanıyordu. Ama Vız Vız kendi kendine söz verdi: “Hayır, bu kez dikkatim dağılmayacak! Görevim her şeyden önce gelir.”
Papatya tarlasına ulaştığında gördüğü manzara karşısında büyülendi. Çiçekler pembe deniz gibi dalgalanıyordu ve bal özü çiçeklerden adeta taşar gibiydi. Sepetini doldurup hızla kovanına geri döndü.
Güvenin Yeniden Kazanılması
Vız Vız papatya tarlasından getirdiği bal özünü Kraliçe Arı’ya sunduğunda diğer arılar mutlulukla alkışladı. Kraliçe Arı ona gururla baktı ve dedi ki: “İşte bu, Vız Vız! Sözünde durarak hem kendine hem de kovanımıza olan güveni tazeledin. Hepimiz hata yapabiliriz ama önemli olan hatalarımızdan ders çıkarabilmektir.“
Vız Vız artık sadece kovanın neşeli arısı değil aynı zamanda en güvenilir arılarından biri olmuştu. O günden sonra verdiği sözleri tutmaya büyük özen gösterdi. Kovanın diğer sakinleri de ona yeniden güvenmeye başladı.
Vız Vız ve arkadaşları uyum içinde çalışarak kovanlarında mutlu bir şekilde yaşamaya devam ettiler. Ve o, hayatı boyunca sözünde durmanın önemini asla unutmadı.
Tavsiye: Bu masala benzer masal okumak için Hayvan Masalları ve Uzun Masallar sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.