Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil ormanların birinde minicik bir yaprak perisi yaşarmış. Adı Yonca imiş. Saçları sonbaharda dökülen yapraklar gibi altın sarısı, elbisesi ise ilkbaharda açan taze yapraklar gibi yemyeşilmiş. Her sabah rüzgârla dans eder, çiçekleri uyandırır, ormanın neşesini gözetirmiş.
Kaybolan Meşe Palamudu

Bir sonbahar sabahı gökyüzünde dans ederken ağlamaklı bir ses duymuş. Minik, titrek bir sesmiş bu:
— “Palamudum! Canım palamudum nereye kayboldun?”
Sesin geldiği yöne süzülmüş ve dev bir meşe ağacının altında gözyaşlarına boğulmuş minik bir sincap bulmuş. Sincabın adı Fındık‘mış. Patileriyle toprağı eşeleyip duruyormuş.
Yonca sincap Fındık’ın yanına inmiş:
— “Ne oldu sana Fındık, neden böyle üzgünsün?”
— “En özel palamudumu kaybettim!” demiş Fındık hıçkırarak. “Annemle beraber ilk kez bulduğumuz palamuttu o. Kış için saklamıştım ama şimdi yok!”
Yonca hafifçe gülümsemiş ama gözlerindeki ışıltı Fındık’a umut vermiş:
— “Üzülme sevgili sincap. Onu birlikte bulacağız. Ben ormanın her köşesini bilirim!” demiş ve böylece büyük bir macera başlamış…
Rüzgârla Konuşan Yaprak Perisi

Yonca önce rüzgâra danışmış. Rüzgâr ormanda olan biten herşeyi bilirmiş.
— “Ey kuzey rüzgârı, dün gece ormanda neler oldu?” diye sormuş.
Rüzgâr, Yonca’nın saçlarını okşayarak konuşmuş:
— “Dün gece ormanda bir porsuk dolaşıyordu. Meşe ağacının etrafında toprağı eşelerken gördüm onu. Kim bilir, belki yanlışlıkla palamudu da almıştır?”
Fındık heyecanla atılmış:
— “Porsuk mu? Ama onlar bizim gibi palamut yemez ki!”
Ancak Yaprak Perisi düşünceli bir şekilde başını sallamış:
— “Ama toprağı eşelemişse palamudu başka yere götürmüş olabilir. Haydi, porsuğun inine doğru gidelim!”
Ve Fındık’ı yanına alarak rüzgârın gösterdiği yöne doğru yola çıkmış.
Porsuğun Sakladığı Sırlar

Porsuğun inine vardıklarında karanlık bir mağara girişi karşılamış onları. Yonca elini kaldırmış ve avucunda minik bir ateşböceği belirivermiş. Onun yaydığı ışıkla mağaraya girmişler.
İn içinde porsuk kendi halinde uyukluyormuş. Fındık heyecanla yere eğilmiş ve patisiyle bir şey göstermiş:
— “Bak! Bu benim palamudumun izleri!”
Yaprak Perisi yere eğilmiş. Gerçekten de meşe palamudunun yumuşak kabuğunun izleri mağaranın içine doğru ilerliyormuş. Ama biraz ilerlediklerinde palamut izleri birden kaybolmuş ve duvarda bir açıklık belirivermiş.
Yaprak Perisi dikkatle açıklığa doğru eğilmiş:
— “Bu bir gizli geçit!”
Ve geçitten geçtiklerinde bambaşka bir dünyaya adım atmışlar! Burası kristallerle kaplı, ışıltılı, Yeraltı Perileri’nin yaşadığı bir diyarmış!
Yeraltı Perilerinin Bahçesi

Yeraltı Perileri tohumları, kökleri ve yerin altındaki hazineleri koruyan büyülü varlıklarmış. Onların bahçesinde bin bir çeşit tohum, yaprak, çiçek, kök ve palamutlar varmış. Ama bunlar parlayan, konuşan, müzik yapan palamutlarmış!
Bahçenin başındaki yaşlı yeraltı perisi, Yaprak Perisi’ni görünce gülümsemiş:
— “Ah, Yaprak Kız gelmiş! Hangi rüzgâr attı seni buraya?”
Yaprak Perisi eğilerek selam vermiş:
— “Yaşlı Peri, sevgili dostum Fındık’ın çok özel bir palamudu kayboldu. Onu burada gördünüz mü?”
Yaşlı peri düşünceli bir şekilde başını sallamış, sonra uzun bir salkımın altına gitmiş. Ve işte tam orada Fındık’ın palamudu parıldıyormuş!
— “Bu palamut dün gece toprak çatlağından yuvarlanıp buraya geldi. Biz de onu özel sanıp bahçeye kattık. Ama elbette sahibine dönmeli!” demiş.
Fındık sevinçten zıplamış, Yaprak Perisi ise teşekkür ederek başını eğmiş.
Ormana Dönüş ve Yeni Başlangıç

Yaprak Perisi ve Fındık rüzgârın yardımıyla yeraltı perilerinin bahçesinden çıkarak ormana geri dönmüşler. Fındık, palamudunu yeniden meşe ağacının altına gömmüş ama bu kez minik bir tabela koymuş: “Sakın Dokunma – Anılarla Dolu Palamut“
Yaprak Perisi gülümsemiş:
— “Artık palamut sadece bir yiyecek değil; bir hazine oldu.”
Fındık başını sallamış:
— “Ve bu hazineyi bulmamı sağladığın için teşekkür ederim Yonca.”
O günden sonra ormanda “Kim kaybederse bir şeyi ve kalpten isterse bulmayı.. Yaprak Perisi Yonca onu mutlaka bulur onu!” diye bir söylenti dolaşmaya başlamış.
Gökten üç meşe palamudu düşmüş; biri seni, biri beni, biri de bu güzel masalı seven herkesi mutlu etsin diye… 🌰🌰🌰
Öneri: Bu masala benzer masal okumak için 4 Yaş Masalları ve 5 Yaş Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.