Çok uzaklarda çiçeklerin rengârenk açtığı büyülü bir orman varmış. Bu orman o kadar canlıymış ki her köşesinden bir ses yükselirmiş: Kuşların cıvıltısı, yaprakların hışırtısı, nehirlerin şırıltısı.
Uyku Masalları
Uyku getiren masallar oku ve dinle
Uyku masalları kategorimiz çocukların sakinleşmesine ve huzur içinde uykuya dalmalarına yardımcı olmak için özel olarak tasarlanmış masallar ile dolu! Çocukların rahatlamasına ve tatlı rüyalara geçiş yapmasına olanak tanıyan uyku öncesi masallar aynı zamanda onların zihinsel ve duygusal gelişimine katkıda bulunur. İster uyku masalları oku, ister uyku masalları dinle, tercih sizin.
Çocuk uyku masalları ile huzurlu uykular
Uyku getiren masallar, çocukların yavaş yavaş uykuya hazırlanmasını sağlarken aynı zamanda onları eğitici mesajlarla besler. Eğitici uyku masalları dinle seçeneği sayesinde çocuklar sadece rahatlamaz, aynı zamanda yeni bilgiler öğrenerek büyüme süreçlerine yardımcı olunur. Uyku getiren masallar oku ve çocuğunuzun keyifli bir şekilde uykuya geçiş yapmasına yardımcı ol.
Bebek uyku masalları oku
Bebekler için uyku masalları, yumuşak anlatımı ve huzur verici temalarıyla bebeklerin kolayca uykuya dalmalarını sağlar. Eğitici uyku masalları ile çocuğunuz hem öğrenir hem de huzur içinde uykuya geçer. Bebekler için kısa uyku masalları ve uzun uyku masalları seçenekleri ile her gece huzur dolu anlar yaratın. Uyku masalları dinle seçeneği sayesinde bebekler, sesli anlatımlarla masallarını dinleyerek uykuya dalabilirler.
Uzak diyarlarda, yemyeşil ağaçların göğe yükseldiği, çiçeklerin rengârenk açtığı ve kuşların cıvıldayarak şarkılar söylediği kocaman bir orman vardı. Bu ormanda her hayvan kendi işiyle meşguldü.
Bir varmış bir yokmuş… Yemyeşil dağların ardında, bulutların üstünde uçan sevimli bir kartal yaşarmış. Adı Altu’ymuş. Cesur ve güçlü kanatlarıyla gökyüzünü keşfedermiş. O kadar merhametliymiş ki ne zaman bir hayvan zorda kalsa hemen yardıma koşarmış.
Bir varmış bir yokmuş… Yemyeşil ağaçların ve rengârenk çiçeklerin olduğu uzak bir ormanda Leylo adında tatlı mı tatlı bir leylek yaşarmış. Uzun ve ince gagası, bembeyaz yumuşacık tüyleri ve parlak gözleri varmış.
Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarların birinde, pırıl pırıl parlayan, pulları altın gibi ışıldayan küçük bir balık yaşarmış. Adı Limon’muş. Denizin en derin yerinde, rengârenk mercanların arasında yüzmeyi çok severmiş.
Bir zamanlar uzak diyarlarda yemyeşil ormanların ve rengârenk çiçeklerin arasında yaşayan sevimli bir kanguru varmış. Adı Kipa’ymış. Kocaman kulakları ve sıcacık bir gülümsemesiyle herkesin sevgisini kazanmış.
Bir zamanlar ışıltılı bir gölde bembeyaz tüyleriyle pırıl pırıl parlayan, Lila adında sevimli bir kuğu yaşardı. Göldeki en meraklı ve cesur kuğuydu ve en önemli özelliği çok iyi bir dinleyici olmasıydı.
Bir zamanlar yemyeşil bir vadinin kenarında, ayakları yere her zaman sağlam basan ama her fırsatta gökyüzüne merakla bakan bir deve kuşu yaşardı. Adı Dodo’ydu.
Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, yemyeşil ormanların hemen yanı başında rengârenk çiçeklerle dolu bir savan varmış. Bu güzel yerde, çizgileri diğer zebralardan biraz farklı olan küçük bir zebra yaşarmış. Adı Zeko’ymuş.
Bir zamanlar uçsuz bucaksız bir ormanda, rengarenk tüyleriyle herkesi büyüleyen ama kendisi çok çekingen olan bir tavuskuşu yaşardı. Adı Pırıl’dı. Cesaretini toplayıp tüylerini açtığında gökkuşağı gibi parlardı.
Bir varmış, bir yokmuş… Uzaklarda, yemyeşil bir ormanın ortasında yaşayan Fıstık adında bir tavşan varmış. Kocaman kulakları, bıcır bıcır gözleri ve her zaman gülen yüzüyle ormanın en neşeli hayvanıymış.
Bir zamanlar Renkli Orman adında masal gibi güzel bir orman vardı. Bu ormanda rengârenk çiçekler, türlü türlü kuşlar ve bir de her zaman gülümseyen, neşeli bir geyik yaşardı.
Bir zamanlar yemyeşil bir ormanda Titi adında sevimli ve meraklı bir tırtıl yaşardı. Minik antenleri her zaman kıpır kıpırdı çünkü çevresinde olan her şeyi keşfetmek isterdi. Bir şeyi hemen öğrenmek ister, sabırsızlanır ve kolayca vazgeçerdi.
Bir zamanlar kutuplardaki bembeyaz buzullarla kaplı diyarlarda küçük bir penguen yaşardı. Adı Piko’ydu. Arkadaşlarından farklı bir penguendi. Çok meraklı, çok sevimli ve bir o kadar da hayalperestti.
Bir zamanlar ormanın derinliklerinde Kuki adında sevimli ve minik bir köstebek yaşardı. Kürkü yumuşacık ve burnu minik bir düğme gibiydi. Gözleri de her zaman neşe ile parlardı. En önemli özelliği her türlü sorunu çözmekte usta olmasıydı!
Bir zamanlar yemyeşil bir ormanın kıyısında, küçük bir köyde yaşayan neşeli bir serçe vardı. Adı Mira’ydı. Hep hayal kurar ve diğer serçeler gibi yemek aramak ve yuvasını düzeltmekle zaman geçirmezdi.
Bir varmış, bir yokmuş… Uzaklardaki yemyeşil ormanların birinde, ağaçtan ağaca zıplamayı çok seven küçük bir sincap yaşarmış. Bu sevimli sincabın adı Piti’ymiş.
Bir varmış, bir yokmuş, yemyeşil ormanların derinliklerinde Gogo adında sevimli ve cesur bir goril yaşarmış. Kocaman kahverengi gözleri ve hiç susmayan bir gülümsemesi varmış.
Bir zamanlar yemyeşil ormanların ortasında, nehirlerin serin sularında serinleyen, kuşların cıvıltısıyla uyanan bir fil ailesi yaşardı. Bu fil ailesinin en küçük üyesi olan Fiko kocaman kulakları ve parlak gözleriyle oldukça sevimli bir fil yavrusuydu.
Uzak diyarlarda, yemyeşil ağaçlarla kaplı bir ormanda, kocaman yuvarlak gözlü, pofuduk tüylü bir baykuş yaşardı. Bu baykuşun adı Ovi’ydi. Ovi, hem cesur hem de oldukça komikti.
Bir varmış, bir yokmuş… Gökkuşağının altında, rengarenk çiçeklerin süslediği güzel bir vadide Kıpır adında küçük bir kelebek yaşarmış. Kıpır’ın kanatları gökyüzündeki en güzel renklerle bezenmiş: parlak mavi, güneş sarısı, nar çiçeği kırmızısı.
Bir varmış, bir yokmuş. Uçsuz bucaksız mavi bir okyanusun kıyısında, rengarenk mercanlarla dolu bir sahilde bir yengeç ailesi yaşıyormuş. Bu ailedeki en küçük yengecin adı Kıskaç’mış.
Bir zamanlar yemyeşil bir ormanda yaşayan minik ve cesur bir örümcek vardı. Adı Körük’tü. Küçücücük ayaklarıyla ince ipliklerini dokurken dünyanın en zarif ağlarını yapardı. Ama Körük hep başkalarına bağlı yaşıyordu.
Bir zamanlar masmavi denizlerin ortasında Mavi Mercan Adası adında bir yer vardı. Bu ada rengarenk mercanlar, balık sürüleri ve deniz canlılarıyla dolu büyülü bir yerdi. Adanın en neşeli sakinlerinden biri Luna adında küçük bir yunustu.