Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda gümüş gibi parlayan bir göl varmış. Öyle berrakmış ki suyun içine bakıldığında gökyüzünün yansıması görülebiliyormuş. Ortasında da minik bir ada yer alan bu gölün etrafı yemyeşil sazlıklarla çevriliymiş. İşte bu güzel gölde diğer kuğularla birlikte yaşayan, zarif, tüyleri ışıl ışıl parlayan Mira isminde bir kuğu varmış.
Diğer kuğular gibi süzülerek yüzmeyi, kanatlarını açıp rüzgârı hissetmeyi çok severmiş. Ama hiç konuşmazmış!
Küçük bir yavruyken bile sesini kullanmaz, diğer kuğular sabahları birbirlerine “Günaydın!” diye seslenirken, o sadece başını sallarmış. Kardeşleri neşe içinde şarkılar söylerken o, gökyüzüne bakıp sessizce gülümsermiş.
Bir sıkıntısı yokmuş aslında. Konuşmayı da biliyormuş. Ama konuşmak içinden gelmiyormuş. “Belki de sözler suyun yüzeyine çarpar ve kaybolur” diye düşünürmüş.
Bu yüzden zamanla göldeki diğer kuğular onun konuşamadığını sanmaya başlamışlar. “Mira çok sessiz, acaba bir derdi mi var?” diye fısıldaşmışlar kendi aralarında. Kimisi ona üzülmüş, kimisi de neden hiç konuşmadığını merak etmiş. Ama Mira her zamanki gibi gölde süzülmeye, sabahları doğan güneşi izlemeye ve sessizce yaşamaya devam etmiş.
Gizemli Fırtına

Günlerden bir gün, gölde her şeyin yolunda gittiği huzur dolu bir sabah yaşanıyormuş. Göl aynalar gibi durgun, gökyüzü pırıl pırılmış. Güneş altın sarısı ışıklarını suyun üzerine serpiştirirken göl kenarındaki söğüt dalları usul usul rüzgârla salınıyormuş. Kuğular süzüle süzüle geziyor, kimi kanatlarını havalandırıp suya hafifçe çarptırıyor, kimi de uzun boynunu eğerek oyun oyuyormuş.
Balıkçıllar sazlıkların arasında neredeyse görünmez hâlde duruyor, incecik gagalarıyla balıkları avlıyorlarmış. Kurbağalar taşların üstünde güneşlenirken bir iki kelebek suya dokunup kaçıyor, gökyüzünde ise martılar dans ediyormuş.
Ama…
Öğleye doğru bir tuhaflık hissedilmiş gölde. Önce havada yaprak gibi dolaşan bir kuş aniden yön değiştirmiş. Ardından uzaklardan gelen hafif ama uğultulu bir rüzgâr esmeye başlamış. Önce gölün yüzeyinde minik halkalar oluşturmuş bu rüzgâr. Sonra birden gökyüzünde gri bulutlar toplanmaya başlamış. Göl kıyısındaki söğütler ürkekçe eğilmiş, sazlıkların içinden kuşlar panik halinde havalanmış. Rüzgârın uğultusu gitgide artmış.
Bütün hayvanlar endişeyle birbirlerine bakıyormuş. Yaşlı turna kuşu kanatlarını çırpmış ve göğün yukarısına doğru süzülerek tırmanmış ve yaklaşan büyük bir fırtına görmüş.
— “Fırtına geliyor! Hepimiz güvenli bir yere saklanmalıyız!” diye bağırmış endişeyle.
Göldeki hayvanlar hemen hareketlenmiş. Kuğular hızla sazlıkların arasına saklanmak için yüzmeye, balıklar suyun derinliklerine dalmaya ve kaplumbağalar da suyun kenarındaki taşların altına sığınmaya başlamış.
Ama işte o anda bir çığlık yükselmiş!
— “YAVRULAR GÖLÜN ORTASINDA KALDI!”
Tüm başlar bir anda gölün ortasına çevrilmiş. Anne kuğular panik içinde “Yavrularım! Gelin buraya!” diye bağırıyormaya başlamış.
Ama yavru kuğular ne yapacaklarını bilemiyormuş. Fırtınanın rüzgârı o kadar şiddetlenmişti ki küçük kanatlarıyla uçmaları imkânsızmış. Üstelik su da dalgalanmaya başlamış!
Mira ise olanları sessizce izlerken birden kalbi hızla çarpmaya başlamış. “Bir şey yapmalıyım!” diye düşünmüş kendi kendine.
Mira’nın Sesi

Tam o sırada gökyüzünü yırtarcasına ilk şimşek düşmüş, ardından gölü sarsan kocaman bir gök gürültüsü yankılanmış. Rüzgâr birden hızını artırmış ve adeta göldeki her şeyi savurmak ister gibi uğuldamaya başlamış. Yavru kuğular küçük bedenleriyle fırtınanın ortasında korku içinde titriyormuş.
Ve o an Mira’nın içinde bir şey kıpırdamış. Kalbi göğsüne sığmamış! Derin bir nefes almış ve güçlü bir ses yükselmiş!
— “YAVRULAR! KIPIRDAMAYIN!“
O an göldeki herkes donup kalmış. Çünkü Mira’nın sesini ilk defa duyuyorlarmış. Üstelik bu ses öyle güçlü, öyle güven vericiymiş ki fırtınanın gürültüsünü bastırarak erkesi susturmuş!
Yavru kuğular Mira’ya bakmış ve gözleri umutla dolmuş. Mira sakinliğini koruyarak konuşmaya devam etmiş:
— “Sakin olun. Kanatlarınızı açın ama uçmaya çalışmayın. Sadece suyun üzerinde kalın. Su sizi taşıyacak.” demiş.
Yavru kuğular titreyerek Mira’nın sözlerini dinlemiş. Küçük kanatlarını açarak suyun üzerinde dengede durmaya çalışmışlar.
Mira hiç durmadan yavrulara doğru yüzmeye başlamış. Büyük ve zarif kanatlarını iki yana açarak rüzgâra karşı durmuş. Su üstünde ilerlerken bir yandan da siper olmuş.
Kısa süre içinde diğer yetişkin kuğular da onu takip etmiş. Hep birlikte yavruların çevresinde bir daire oluşturmuşlar. Kanatlarıyla onları hem rüzgârdan hem de dalgalardan koruyorlarmış. Fırtına ne kadar uğuldayıp suyu kabartsa da, o çemberin içindeki su sakin kalmış. Yavru kuğular artık güvendeymiş.

Çok geçmeden gökyüzündeki kara bulutlar ağır ağır dağılmaya başlamış. Rüzgârın uğultusu yavaş yavaş susmuş, yapraklar tekrar usulca sallanmaya başlamış. Dalgalı su sakinleşmiş, güneş tekrar suya düşmeye başlamış.
Mira ve diğer kuğular, yavruları yavaşça kıyıya doğru yönlendirmiş. Her biri dikkatli, her biri kararlıymış. Kıyıya vardıklarında anne kuğular yavrularını sarıp sarmalamış.
Tüm göl halkı bir araya toplanmış. Hepsi Mira’ya bakıyormuş. Kimisi hayranlıkla, kimisi minnetle….
Yaşlı turna kuşu ağır adımlarla Mira’ya yaklaşmış. Yüzünde bilgece bir tebessüm varmış. Mira’ya bakıp başıyla onu selamlamış ve yumuşak bir sesle :
— “Sesin gerçekten güçlüymüş, Mira. Ama asıl güç onu ne zaman kullanacağını bilmekte. Sen bunu başardın.” demiş.
Mira bu sözleri duyduğunda içi sımsıcak olmuş. Göğsünde tanımlayamadığı bir mutluluk dolaşmış. Bu, sadece başarmanın değil, doğru zamanda doğru şeyi yapmanın verdiği özel bir hismiş.
O günden sonra Mira sessizliğini yine korumuş ama ne zaman gerçekten önemli bir şey söylemesi gerekse sesi tüm gölü doldururmaya devam etmiş.
Ve zamanla herkes Mira’yı sessiz kuğu olarak değil, sesi en güçlü kuğu olarak anmaya başlamış. Yıllar geçse de gölün suları bu hikâyeyi fısıldamaya devam etmiş.
Gökler açıldığında, su durulduğunda, rüzgâr bir anda hafifçe uğuldadığında bir fısıltı duyarsanız bilin ki Mira oradadır.
Konuşmak güzeldir… ama zamanını bilmek daha da güzeldir.
🌙 SON 🌙
Tavsiye: Bu masala benzer masal okumak için Hayvan Masalları sayfamızı inceleyebilirsiniz.