Bir varmış, bir yokmuş… Gökkuşağının altında, rengarenk çiçeklerin süslediği güzel bir vadide Kıpır adında küçük bir kelebek yaşarmış. Kıpır’ın kanatları gökyüzündeki en güzel renklerle bezenmiş: parlak mavi, güneş sarısı, nar çiçeği kırmızısı… Ama Kıpır bu güzel kanatlarıyla uçmayı çok sevmesine rağmen bazen diğer hayvanlara nasıl yardım edebileceğini bilemezmiş.
Bir gün Kıpır vadinin ortasındaki büyük bir çiçeğin yaprağına konmuş ve etrafı izliyormuş. Rüzgarın tatlı esintisiyle yaprak hafifçe sallanıyormuş. O sırada yerde minik bir karınca sürüsü dikkatini çekmiş. Karıncalar büyük bir yiyecek parçasını yuvalarına taşımaya çalışıyormuş. Ancak yolun ortasındaki bir dal parçası karıncaların geçişini engelliyormuş.
Kıpır, hemen aşağıya süzülüp karıncalara seslenmiş:
“Merhaba küçük dostlar! Size yardım edebilir miyim?”
Karıncalar çok sevinmiş. “Evet, lütfen! Bu dalı kaldıramıyoruz.” demişler.
Kıpır güçlü kanatlarını çırparak dalı hafifçe itmiş ve karıncaların yolunu açmış. Karıncalar hep bir ağızdan “Teşekkür ederiz Kıpır!” diye bağırmış. Kıpır ise mutlu bir şekilde kanatlarını çırparak vadinin öbür ucuna doğru uçmuş.
Uzakta bir grup çiçek eğilip kalkarak rüzgarla dans ediyormuş. Ancak küçük bir papatya rüzgarın onu fazla zorlamasından korkmuş ve dans edemiyormuş. Kıpır papatyanın yanına konmuş ve ona cesaret vermiş:
“Rüzgar seni sadece eğlendirmek istiyor. Denemek ister misin?”
Papatya, Kıpır’ın cesaret verici sözleriyle önce hafifçe eğilmiş, sonra dans etmeye başlamış. Diğer çiçekler papatyanın katılmasına çok sevinmiş. Kıpır papatyanın yüzündeki mutluluğu görünce kalbinin neşeyle dolduğunu hissetmiş.
Akşam olunca Kıpır eve dönmek üzere yola koyulmuş. Ancak bir ağacın gölgesinde hıçkırık sesleri duymuş. Küçük bir baykuş ağlıyormuş. Kıpır hemen yanına konmuş ve sormuş:
“Neden ağlıyorsun, küçük baykuş?”
Baykuş üzgün bir sesle:
“Geceleri yalnız kalıyorum. Diğer kuşlar gündüz uçuyor, ben ise onları göremiyorum.” demiş.
Kıpır baykuşa ışıldayan kanatlarını göstermiş:
“Ben senin arkadaşın olabilirim! Geceleri ay ışığında birlikte oyunlar oynayabiliriz.” demiş.
O gece Kıpır ve baykuş ay ışığında neşeyle oyunlar oynamış. Baykuş artık yalnız olmadığını anlamış ve Kıpır’a teşekkür etmiş.
Ertesi sabah Kıpır vadinin üzerindeki gökyüzünde uçarken artık çok daha mutluymuş. Çünkü güzel kanatlarıyla sadece uçmak değil, dostlarına yardım etmek ve onları mutlu etmek için de bir şeyler yapabileceğini öğrenmiş. Vadideki hayvanlar ve bitkiler de Kıpır’ın yardımları sayesinde çok mutlu olmuş.
Gökten üç elma düşmüş: biri Kıpır’ın dostluğu için, biri vadideki mutluluk için, biri de bu masalı dinleyen minik kalpler için.
Tavsiye: Bu masala benzer masal okumak için 2 Yaş Masalları ve 3 Yaş Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.