Bir varmış, bir yokmuş… Yeşilliklerin ortasında, büyük bir ormanın kıyısında, yıllardır kimsenin yaşamadığı eski bir perili köşk varmış. Rüzgâr estiğinde kapıları gıcırdar, pencereleri kendi kendine açılır kapanırmış. Köydeki yaşlılar geceleri köşkten gelen garip fısıltılar duyduklarını söyler, çocuklar ise yanına bile yaklaşmaya cesaret edemezmiş.
Bu köyde cesur ve meraklı bir çocuk olan Arda isminde bir çocuk yaşıyormuş. On yaşında, kahverengi kocaman gözleri olan, macera düşkünü bir çocukmuş. En büyük hayali köyün ötesindeki bu gizemli köşkün sırrını çözmekmiş. Annesi ve babası ona köşkten uzak durmasını söylese de Arda’nın içinde yanan keşif ateşi bir türlü sönmüyormuş.
Bir gün gökyüzü pamuk gibi bulutlarla kaplıyken Arda çantasını sırtına takıp ormana doğru yola çıkmış. Yanına en iyi arkadaşı Efe’yi de almış. Efe biraz ürkek ama sadık bir dostmuş.
“Bunu yapmamız gerçekten gerekli mi?” diye sormuş Efe, köşkün bahçesine geldiklerinde. Uzun otlar ve sarmaşıklarla kaplı bahçe terk edilmiş gibi görünse de sanki birileri hala buradaymış gibi bir his veriyormuş.
“Tabii ki gerekli! Kim bilir içeride ne sırlar var!” demiş Arda, gözleri heyecanla parıldayarak.
Tam o sırada köşkün içinden hafif bir çatırtı sesi gelmiş. Efe korkuyla geri çekilmiş ama Arda hızla ilerlemiş ve büyük, ağır kapıyı iterek açmış. Kapı uzun yıllardır açılmıyormuş gibi gıcırdamış ve içeriye soğuk bir rüzgâr dolmuş.
Köşk’ün İçindeki Esrarengiz Olaylar

İçeri girdiklerinde hava loş ve biraz pusluymuş. Tavandan sarkan eski avizeler tozla kaplanmış, duvarlardaki tabloların üzerindeki gözler sanki onları izliyormuş!. Ama en garip olan şey köşkün içinin dışarıdan çok daha büyük görünmesiymiş. Salonun ortasında etrafı gümüş işlemelerle süslenmiş kocaman bir ayna duruyormuş. Diğer her şey gibi tozlu olmasına rağmen aynanın camı ışıl ışıl parlıyormuş. Arda aynaya yaklaşınca birden içinde garip bir gölge belirmiş!
Efe panikle geri adım atmış. “Bu! Bu! Neydi bu?” diye fısıldamış.
Arda ise daha da yaklaşmış. Ayna onu kendisine çekiyor gibiymiş. Ve o sırada aynanın içinden yankılanan bir ses duyulmuş:
“Beni bulmalısınız… Sırrımı çözmelisiniz…”
Arda ve Efe birbirlerine korkuyla bakmışlar. Ama tam o sırada aynanın önündeki halı hafifçe kıpırdamış. Efe çığlık atarak geri çekilmiş ama Arda cesaretle halıyı kaldırmış. Altında bir kapak varmış!
Gizemli Merdivenler

Arda kapağı kaldırdığında altından taş bir merdiven çıkmış. Merdivenler köşkün altındaki derin bir mahzene iniyormuş. İkisinin de kalbi heyecanla çarparken dikkatlice aşağı inmeye başlamışlar.
Aşağı indiklerinde duvarlarda eski fenerlerin asılı olduğunu görmüşler. Fenerlerin bazıları hâlâ hafifçe yanıyormuş! Acaba burada birileri mi yaşıyor diye düşünmüşler. O sırada mahzenin en köşesinde eski bir masa görmüşler. Masanın üstünde açılmış bir günlük duruyormuş. Arda günlüğü dikkatlice eline almış ve ilk sayfasını okumuş:
“Bu köşk bir zamanlar büyük bir sır saklıyordu. Eğer bu satırları okuyorsanız aynanın içindeki kişiyi kurtarmanız gerekiyor…”
Tam o sırada mahzenin diğer ucundaki büyük kitaplık yavaşça yana kaymış ve arkasında gizli bir oda ortaya çıkmış.
Köşkün Asıl Sahibi

Arda ve Efe gizli odaya adım attıklarında duvarları mozaiklerle süslenmiş, içinde büyük bir sandık bulunan bir alanla karşılaşmışlar. Sandığın üzerine kazınmış bir yazı varmış:
“Gerçekleri görmek cesaret ister.”
Arda sandığın kapağını kaldırdığında içinden ışık saçan bir küre çıkmış. Kürenin içinde bir zamanlar köşkte yaşayan büyücünün ruhu bulunuyormuş! Aynanın içindeki sesin sahibi de oymuş. Yıllar önce kötü bir büyü yüzünden buraya hapsolmuş ve ancak cesur bir çocuk gelip sırrını çözebilirse özgürlüğüne kavuşabilecekmiş.
Arda sandıktan çıkan büyülü kelimeleri yüksek sesle okumuş. Küre parlamaya başlamış ve bir anda büyücünün ruhu aynanın içinden çıkıp odanın ortasında belirmiş!
“Teşekkür ederim” demiş yavaşça. “Sonunda özgürüm.”
Ve bir anda tüm köşk sarsılmış, duvarlardaki tozlar silkinmiş ve eski ihtişamına geri dönmeye başlamış. Perili köşk artık lanetinden kurtulmuş!
Mutlu Son ve Yeni Bir Macera

Arda ve Efe köşkten çıktıklarında artık oranın korkunç bir yer olmadığını hissetmişler. O günden sonra kimse köşkten korkmamış. Hatta köyde yaşayanlar orayı yeniden ziyaret etmeye başlamışlar.
Ama Arda daha keşfedilecek çok sır olduğunu ve bunun sadece bir başlangıç olduğunu biliyormuş. 🌙