Bir zamanlar gökyüzü kadar mavi tüylere ve boncuk gibi parlak gözlere sahip minicik bir muhabbet kuşu yaşardı. Adı Mavi idi. Uçsuz bucaksız gökyüzüne bakıp hep bir şeyler hayal ederdi. Küçücük kafesinde sahibi Defne’nin odasında yaşarken pencereden dışarıyı izlemek en büyük keyfiydi. Gün boyunca gökyüzünde süzülen martıları, parkta oynayan çocukları ve uçsuz bucaksız ağaçları hayranlıkla izlerdi. Ama Mavi’nin içinde hep bir merak duygusu vardı. Acaba gökyüzüne ulaşmak nasıl olurdu? Martılar gibi uçabilir miydi?
Mavi’nin Hayali

Bir gece Defne odasının ışığını söndürdü ve uykuya daldı. Mavi de kafesinin içinde başını tüylerinin arasına sakladı ve gözlerini kapattı. Ama tam uykuya dalacakken içini büyük bir heyecan kapladı. Çünkü o gece çok farklı bir rüya görecekti!
Rüyasında kafesinin kapısı kendi kendine açıldı. Hafif bir esintiyle Mavi’nin tüyleri ürperdi ve birdenbire kanatlarını çırpmaya başladı! İlk başta yavaşça süzüldü sonra hızlandı ve bir anda kendini evin dışında buldu. Gecenin serin havası tüylerini okşarken yıldızlar ona göz kırpıyordu.
Mavi önce Defne’nin evinin çatısına kondu. Oradan baktığında tüm şehri görebiliyordu. Sokak lambaları birer ateş böceği gibi parlıyordu, arabaların farları ise nehir gibi uzanıyordu. Ama daha yükseğe uçmak istiyordu!
Gökyüzüne Yolculuk

Kanatlarını açtı ve rüzgarın onu yukarı doğru taşımasına izin verdi. İlk kez bulutların arasından geçiyordu! Pamuk gibi yumuşak bulutlar kanatlarına değdiğinde içini sıcacık bir his kapladı. Tam o sırada hafif bir kahkaha duydu.
— “Hihihihi! Hoş geldin Mavi!”
Mavi şaşkınlıkla etrafına baktı ve bir bulutun üstünde oturan minik bir peri gördü! Parlak gümüş kanatları vardı ve yıldız gibi parlıyordu.
— “Sen kimsin?” diye sordu Mavi heyecanla.
Peri gülümsedi.
— “Ben Gökyüzü Perisiyim. Senin hayalini duydum ve seni gökyüzüne getirmek istedim!”
Mavi’nin gözleri parladı.
— “Demek gerçekten uçabiliyorum!” dedi mutlulukla.
Gökyüzü Perisi başını salladı.
— “Evet ama sen sadece rüyanda uçuyorsun. Ama eğer yeterince inanırsan belki bir gün gerçekten de gökyüzünde özgürce uçabilirsin!”
Mavi bunu duyunca içini tatlı bir heyecan kapladı ve daha fazla yükselmeye karar verdi!
Ay’ın Sırrı

Rüzgarın tatlı melodisiyle dans ederken ay ışığının parladığı yere doğru uçtu. Bir süre sonra Ay’ın kendisiyle karşı karşıya geldi! Ay, dev bir gümüş tepsi gibi gökyüzünde duruyordu ve yüzeyinde ışık oyunları oynuyordu.
— “Vay canına! Seni bu kadar yakından görmek harika!” diye bağırdı Mavi.
Ay nazikçe gülümsedi.
— “Sen çok cesur bir kuşsun Mavi. Buraya kadar gelen pek az kuş oldu!”
Mavi gururla kanatlarını kabarttı.
— “Gökyüzünü keşfetmeyi çok istiyordum! Martılar gibi uçmak istiyorum, hatta belki daha yükseklere bile çıkabilirim!”
Ay gülümseyerek cevap verdi:
— “Bazen hayallerine ulaşmak için beklemelisin. Ama unutma gerçekten istediğin her şey bir gün gerçekleşebilir!“
Mavi, Ay’ın sözlerini aklının bir köşesine yazdı. Gökyüzünde süzülmek, bulutlarla oynamak, yıldızlarla sohbet etmek… Bunlar ona en güzel masal gibi geliyordu. Ama birdenbire gökyüzünde hafif bir ışık parladı ve peri tekrar ortaya çıktı.
— “Mavi artık geri dönme vakti geldi!” dedi nazikçe.
Mavi bir an duraksadı. Gitmek istemiyordu ama rüyanın bitmekte olduğunu hissetti.
— “Peki ama buraya tekrar gelebilecek miyim?” diye sordu umutla.
Gökyüzü Perisi göz kırptı.
— “Elbette! Ne zaman gözlerini kapatıp rüyalar alemine dalsan buraya tekrar gelebilirsin!”

Ve bir anda Mavi hızla aşağı doğru süzüldü. Şehir ışıkları tekrar yaklaştı, Defne’nin evinin çatısı gözüktü ve sonunda kendi küçük kafesinin içine geri döndü…
Tam o anda Defne’nin sesiyle uyandı.
— “Günaydın Mavi! Ne tatlı uyuyordun öyle!”
Mavi gözlerini kırpıştırdı ve etrafa baktı. Hâlâ kafesindeydi ama içinde tarif edilemez bir mutluluk vardı. Çünkü o gece gökyüzüne uçmuş, Ay ile konuşmuş ve Peri’yle tanışmıştı.
Ve şimdi biliyordu ki gerçekten inanırsa bir gün gökyüzünde özgürce uçabilecekti…
🌙 SON 🌙
Tavsiye: Bu masala benzer masal okumak için Bebek Masalları ve Uyku Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.