Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak diyarlarda küçük bir köy varmış. Bu köyde Ali adında genç bir kaz çobanı yaşarmış. Ali ailesiyle birlikte mütevazı bir evde yaşar, her gün sabah erkenden kalkar ve kazlarını otlatmaya götürürmüş.
Ali kazlarını çok severmiş. Her birine isim vermiş: Pamuk, Maviş, Sütlü, Kınalı ve daha niceleri. Ali’nin kazları, köyün en güzel kazlarıymış. Herkes, Ali’nin kazlarını görmek için köye gelir, onlarla vakit geçirirmiş.
Bir gün Ali, kazlarını otlatırken ormanın derinliklerine doğru gitmeye karar vermiş. Ormanın içinde bir yerlerde, büyülü olduğu söylenen bir göl olduğuna dair hikayeler duymuş. Merakına yenik düşen Ali, kazlarıyla birlikte gölü aramaya başlamış.
Uzun bir yürüyüşten sonra, Ali ve kazları büyülü gölü bulmuşlar. Göl, kristal gibi berrak ve etrafı rengarenk çiçeklerle doluymuş. Gölün ortasında küçük bir ada varmış ve adanın tam ortasında, parıldayan bir taş duruyormuş. Bu taşın dilekleri gerçekleştiren sihirli bir taş olduğu söylenirmiş.
Ali taşın yanına gitmek için gölü yüzerek geçmeye karar vermiş. Tam göle adımını atmış ki, gölden çıkan bir peri belirmiş. Peri, Ali’ye gülümseyerek:
“Merhaba genç çoban, buraya neden geldin?” diye sormuş.
Ali periye gölü ve sihirli taşı merak ettiğini, bu yüzden geldiğini anlatmış. Peri, Ali’nin samimi ve iyi kalpli olduğunu görünce ona yardım etmeye karar vermiş.
“Bu taş, yalnızca gerçekten iyi kalpli insanların dileklerini gerçekleştirir. Senin dileğin nedir, Ali?” diye sormuş peri.
Ali, biraz düşündükten sonra:
“Benim dileğim, kazlarımın her zaman mutlu ve sağlıklı olması. Ayrıca, köyümüzdeki herkesin mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmesini istiyorum,” demiş.
Peri, Ali’nin dileğini duyunca çok mutlu olmuş ve ona sihirli taşın gücünü vermiş. Ali, taşın parıltısıyla gözlerini kapatmış ve dileğini dilemiş.
Gözlerini açtığında, kendini kazlarıyla birlikte köyüne dönmüş bulmuş. Köydeki herkes, Ali’nin geri döndüğünü görünce çok sevinmiş. Ali’nin dileği gerçek olmuş; kazları her zamankinden daha mutlu ve sağlıklıymış, köydeki herkes ise huzur ve mutluluk içinde yaşıyormuş.
Ali, her zaman iyi kalpli ve yardımsever biri olarak köyde saygı görmüş. O günden sonra, köydeki herkes sihirli gölü ve Ali’nin hikayesini anlatır olmuş.
Ve Ali, kazlarıyla birlikte mutlu bir yaşam sürmüş.
Gökten üç elma düşmüş; biri bu masalı yazanın, biri okuyanın, biri de tüm çocukların başına.
Öneri: Daha fazla masal izlemek için Videolu Masallar sayfamıza göz atabilirsiniz.