Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarların birinde, yemyeşil ormanların kalbinde gizemli ve büyülü bir yer varmış. Burada yaprakları zümrüt gibi parlayan dev ağaçlar gökyüzüne uzanır, şırıl şırıl akan dereler melodiler fısıldarmış. Bu ormanda yaşayan hayvanlar huzur ve mutluluk içinde yaşarlarmış. Ormanın kralı ise cesareti ve adaletiyle tanınan Aslan Altın Yele‘ymiş.
Altın Yele altın sarısı yelesiyle güneş gibi parlayan, koca pençelerine rağmen kalbi pamuk gibi yumuşak bir aslanmış. Her sabah ormanın en yüksek tepesine tırmanır, manzarayı izler ve ormanın güvenliği için gözcülük yaparmış. Ama en sevdiği şey ormandaki diğer hayvanlarla oyunlar oynamak ve onlara liderlik etmekmiş.
Ormanda her hayvanın özel bir görevi varmış. Zeki tilki Tofi ormanın en hızlı habercisiymiş. Güçlü ayı Bogo orman yollarını onarır ve Şakacı sincap Pito da herkesi güldürürmüş. Sessiz ve bilge baykuş Luna ise geceleri ormanı gözetlermiş.
Fakat ormanın derinliklerindeki karanlık bir köşede kötü kalpli bir yaratık yaşarmış: Gölge Yılan Zarna! Zarna kıskançlık ve nefretle doluymuş. Ormanın ışığını kıskanır ve huzurunu bozmak için fırsat kollarmış.
Işığın Kayboluşu

Bir gece gökyüzü siyah bir örtü gibi ormanın üstünü kapladığında Zarna sinsice ormanın en değerli hazinesini çalmış: Orman Işığı. Bu ışık ormanın kalbinde yer alan büyülü bir kristalmiş ve tüm ormana yaşam enerjisi verirmiş. Işık çalınınca ağaçların yaprakları solmaya ve dereler kuramaya başlamış. Orman karanlığa gömülmüş!
Sabah olduğunda Altın Yele ormanda bir tuhaflık olduğunu hemen anlamış. Çiçekler solmuş ve kuşlar ötmez olmuş! Hava oldukça ağır ve sessizmiş.
“Bu sessizlik hayra alamet değil!” demiş Altın Yele kaşlarını çatarak.
Tam o sırada telaşla gelen baykuş Luna kanatlarını çırparak Altın Yele’nin önüne konmuş.
“Altın Yele! Orman Işığı çalındı! Her yer kararıyor!”
Altın Yele’nin yüreği sıkışmış. Orman Işığı olmadan ormanın yok olacağını biliyormuş.
“Korkmayın! Hep birlikte bu ışığı geri alacağız!” demiş pençesini göğe kaldırarak.
Takım Kuruluyor

Altın Yele hemen yakın dostlarını toplamış. Tofi, Bogo, Pito ve Luna orman meydanında buluşmuşlar.
“Dostlarım!” demiş Altın Yele, “Bu mücadelede yalnız olmayacağım. Zarna’nın peşine düşüp ışığımızı geri alacağız. Ama bu ancak birlikte hareket edersek mümkün!”
Tilki Tofi kuyruğunu savurmuş:
“Ben Zarna’nın izini sürebilirim!”
Ayı Bogo pençelerini yere vurmuş:
“Karşıma çıkarsa güçlü kollarımla onu durdururum!”
Sincap Pito hoplayıp zıplamış:
“Ben de eğlenceli tuzaklar kurarım. Böylece Zarna hiç beklemediği anda şaşırır!”
Bilge baykuş Luna gözlerini kapatıp düşünmüş:
“Ve ben karanlıkta bile yolumuzu bulmamıza yardım ederim.”
Altın Yele’nin gözleri gururla parlamış:
“O halde macera başlasın!”
Sihirli Ormanda Yolculuk
Takım karanlık ormanın derinliklerine doğru yola çıkmış. Yol boyunca birçok engelle karşılaşmışlar. Önce Sisli Bataklık‘ta yollarını kaybetmişler. Bataklıktan geçebilmek için Tofi’nin zekâsına ihtiyaç duymuşlar. Tofi bataklıktaki taşların yerini hatırlayıp herkesi güvenle karşıya geçirmiş.
Daha sonra Karanlık Çınar Ormanı‘na ulaşmışlar. Burada ağaçların arasından hiçbir ışık sızmıyormuş. Baykuş Luna kanatlarını açıp parlayan tüyleriyle onlara yol göstermiş.
Derken Fısıldayan Mağaraya varmışlar. Bu mağarada yankılanan sesler hayvanları yanıltırmış. Sincap Pito mağaranın içindeki yankılarla eğlenerek Zarna’nın tuzaklarını fark etmelerini sağlamış.
Zarna ile Yüzleşme

Sonunda ormanın en karanlık köşesine yani Gölge Yuvasına varmışlar. Orman Işığı Zarna’nın pençeleri arasında karanlığa gömülmüş parlıyormuş.
Yılan Zarna hırlayarak ortaya çıkmış.
“Bu ışık artık benim! Orman sonsuza dek karanlıkta kalacak!”
Altın Yele bir adım öne çıkmış.
“Hayır Zarna! Ormanın ışığı bir kişiye ait değil, hepimizin!”
Zarna koca gövdesiyle saldırmış. Ama Altın Yele tek başına savaşmamış. Bogo devasa kütükleri yuvarlayarak Zarna’yı yavaşlatmış. Tofi, Zarna’nın etrafında hızla dönerek onu şaşırtmış. Pito tuzaklar kurup Zarna’nın kuyruğunu dolamış. Luna ise yukarıdan gözleyip takımı yönlendirmiş.
Altın Yele takımının gücüyle Zarna’ya yaklaşmış ve pençesiyle Orman Işığı’nı almış. Işık tekrar parladığında Zarna korkuyla geri çekilmiş ve ormanın derinliklerine kaçmış.
Ormanın Aydınlanışı

Altın Yele ve arkadaşları Orman Işığı’nı yerine koymuş. Işık tüm ormanı sarmış, ağaçlar yeniden yeşermiş, çiçekler açmış, dereler coşkuyla akmış.
Ormandaki tüm hayvanlar meydanda toplanıp kahramanları alkışlamış. Altın Yele gülümseyerek konuşmuş:
“Bu zafer sadece benim değil, hepimizin! Birlikte çalışarak en büyük tehlikeleri bile aşabiliriz!”
Ve orman bir daha karanlığa gömülmemiş. Herkes takım çalışmasının gücünü anlamış ve dostlukları daha da pekişmiş.
Gökten üç elma düşmüş: Biri takım olmanın kıymetini bilenlere, biri dostluğa inananlara, biri de bu masalı dinleyen çocuklara…
Öneri: Bu masala benzer masal okumak için Hayvan Masalları sayfamızı inceleyebilirsiniz. Eğer en güzel masalları sesli ve animasyonlu olarak izlemek istiyorsanız YouTube Kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.