Bir zamanlar yemyeşil ormanların ortasında, nehirlerin serin sularında serinleyen, kuşların cıvıltısıyla uyanan bir fil ailesi yaşardı. Bu fil ailesinin en küçük üyesi olan Fiko, kocaman kulakları ve parlak gözleriyle oldukça sevimli bir fil yavrusuydu. Ancak Fiko’nun kalbi kendisinden da büyüktü. Küçük yaşına rağmen her zaman arkadaşlarına yardım etmeyi, onları mutlu etmeyi ve her şeyden önce adil olmayı severdi.
Bir Liderin Doğuşu
Bir gün ormandaki hayvanlar büyük bir toplantı düzenlemeye karar verdiler. Çünkü son zamanlarda ormanda herkes kendi başına hareket ediyor, iş birliği yapmakta zorlanıyordu. Su kuyusunun temiz tutulması, yiyeceklerin paylaşılması gibi işler aksıyordu. Toplantıda bir lider seçmeye karar verdiler. Ama liderin kim olacağına dair kimsenin bir fikri yoktu.
Fiko’nun annesi ona şöyle dedi:
“Fiko belki de sen aday olabilirsin. Çünkü bir lider sadece güçlü değil aynı zamanda merhametli ve adil olmalıdır.”
Fiko biraz çekindi. “Ama anne ben çok küçüğüm. Benden daha güçlü hayvanlar var.” dedi.
Annesi gülümseyerek, “Güç sadece fiziksel değildir. Gerçek güç insanlara ya da hayvanlara doğru yolu göstermektir.” dedi.
Su Kuyusunun Sorunu
Toplantıda Fiko da aday oldu. “Eğer lider olursam hepimizin ihtiyaçlarını dinler, sorunlara birlikte çözüm buluruz,” dedi. Hayvanlar bu sözleri sevdi ve Fiko’yu lider olarak seçtiler.
Fiko’nun ilk görevi su kuyusuyla ilgili bir sorunu çözmekti. Su kuyusuna bazı hayvanlar her gün erkenden gelip tüm suyu tüketiyordu ve bu yüzden diğerleri de susuz kalıyordu. Fiko hayvanları bir araya topladı ve şöyle dedi:
“Su hepimiz için önemli. Bir plan yapalım ve suyu adil bir şekilde paylaşalım.”
Kaplumbağa Kabu “Ama bazı hayvanlar çok yavaş. Su almaya gelene kadar bitiyor.” dedi.
Fiko biraz düşündü ve şu çözümü önerdi: “Her hayvanın belirli bir zamanı olsun. İlk önce en hızlı hayvanlar değil en yavaş hayvanlar su alacak. Böylece kimse geride kalmaz.” Bu plan işe yaradı ve herkes mutlu oldu.
Küçük Serçe Ciki’nin Sorunu
Bir gün Fiko bir ağacın altında dinlenirken küçük bir serçe olan Ciki ağlayarak yanına geldi. “Fiko yuva yapacak dallar bulamıyorum. Diğer kuşlar tüm dalları topladı.” dedi. Fiko “Merak etme, bu işi birlikte çözeriz.” diyerek ormanda yürümeye başladı. Yolda dalları biriktiren bir grup kuşa rastladılar.
Fiko nazikçe kuşlara seslendi: “Arkadaşlar, Ciki’nin de bir yuvaya ihtiyacı var. Hepimiz paylaşmayı öğrenirsek, herkesin evi olur.”
Kuşlar Fiko’nun bu sözlerini haklı buldu ve dallarını paylaştılar. Böylece serçe Ciki sonunda bir yuva yapabildi ve Fiko’ya teşekkür etti.
Fırtına Tehlikesi
Bir gün ormanda büyük bir fırtına çıktı. Rüzgar ağaçları sallıyor, yağmur her yeri sular altında bırakıyordu. Hayvanlar panik içinde oraya buraya koşuşturuyordu.
Fiko hemen devreye girdi. “Hepiniz beni dinleyin! Nehrin yanındaki büyük mağaraya gidelim. Orası hepimizi koruyacak kadar büyük.” dedi. Hayvanlar Fiko’ya güvendiler ve onun gösterdiği yoldan mağaraya gittiler. Gerçekten de mağara onları fırtınadan korudu. Fiko’nun sakinliği ve kararlılığı hayvanları tehlikeden kurtarmıştı.
Fiko liderlik yaparken birçok şey öğrendi. Bir liderin herkesi dinlemesi, ihtiyaçları anlaması ve adil davranması gerektiğini anladı. Ayrıca cesaret ve sakinlikle hareket etmenin önemini keşfetti. Ormandaki tüm hayvanlar, Fiko’yu sadece bir lider olarak değil, aynı zamanda bir arkadaş olarak da sevdiler.
Masalın Sonu
Fiko ormandaki hayvanların yardımıyla, daha güçlü bir topluluk oluşturdu. Artık herkes iş birliği yapmanın ve birbirine destek olmanın önemini biliyordu. Ve orman her zamankinden daha mutlu ve huzurlu bir yer haline geldi.
Bu masal da burada bitti, ama Fiko’nun liderlik yolculuğu asla unutulmadı.
Tavsiye: Bu masala benzer masal okumak için 6 Yaş Masalları ve 7 Yaş Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.