Bir zamanlar yüksek dağların eteklerinde yeşil ormanlarla çevrili büyüleyici bir göl varmış. Gölün yakınlarında Göl Prensesi adında nazik ve güzel bir prenses yaşarmış.
Eğitici Masallar
Eğitici masallar oku ve dinle
Eğitici masallar ile dolu bu bölüm çocukların hem eğlenip hem de yeni şeyler öğrenebileceği büyülü bir dünyaya kapı açıyor. 2-8 yaş eğitici masallar ile çocukların eğitim süreci daha neşeli geçiyor. Bu masallar çocukların zihinlerini meşgul ederken aynı zamanda onların gelişimlerine de katkı sağlayacak şekilde kalem alındı.
Zeka geliştirici masallar oku
Çocukların zihinsel ve duygusal gelişimlerine önemli katkılarda bulunan zeka geliştirici eğitici masallar ile değerler eğitimi, doğa sevgisi, arkadaşlık, sorumluluk ve empati gibi temel kavramlar işlenerek çocukların sosyal becerileri geliştiriliyor. Eğlenceli karakterler ve sürükleyici olay örgüleriyle dolu bu hikayeler çocukların hayal gücünü beslerken hayata dair önemli bilgileri fark ettirmeden öğretme görevi üstleniyor.
Eğitici masallar dinle
Eğitici masal kategorisinde yer alan hikayeler çocukların her anında onlara eşlik edebilecek şekilde tasarlandı. Uykuya hazırlanırken ya da günün herhangi bir anında dinlenebilecek eğitici uyku masalları onların sakinleşmesine ve rahatlamasına yardımcı oluyor. Eğitici uyku masalları ile çocuklar hem keyifli vakit geçirecek hem de farkında olmadan hayatın en önemli derslerini öğrenmiş olacak.
Bir zamanlar Şeker Diyarı adında, rengârenk ve tatlılarla dolu bir krallık varmış. Bu krallıkta ağaçlar şeker kamışından, nehirler akide şekerinden, yollar ise çikolatadan yapılmış. İnsanlar şekerlemelerle dolu evlerde yaşar, gün boyu en sevdikleri tatlıları yermiş.
Ormanın derinliklerinde, her sabah gülümseyerek uyanan Balpeteği adında bir ayıcık yaşardı. Güneşin ilk ışıklarıyla birlikte gözlerini açar ve yüzünde kocaman bir gülümseme belirirdi.
Bir varmış, bir yokmuş, rüya alemlerinin en derinlerinde, Uykucu Peri adında bir peri yaşarmış. Bu peri her gece çocuklara en güzel rüyaları götürmekle görevliymiş.
Bir zamanlar Kanatlı adında bir kırlangıç ve Cıvıltı adında bir serçe yaşardı. Kanatlı gökyüzünde özgürce uçmayı çok seven zarif bir kırlangıç, Cıvıltı ise neşeli ve cesur bir serçeydi.
Bir zamanlar Melodi Diyarı adında, müzikle dolu bir krallık varmış. Ağaçlar rüzgârla sallanırken yapraklarından tatlı bir melodi çıkar, nehirler akarken suyun şırıltısı şarkılar söylermiş.
Ormanın sakin ve huzurlu köşelerinden birinde, günlerini yavaşça ve dikkatlice geçiren bir kaplumbağa yaşardı. Adı Timi’ydi. Timi, doğası gereği her işini ağırdan alır, acele etmezdi.
Bir zamanlar Balpeteği adında bir arı yaşardı. Çalışkan mı çalışkan, neşeli mi neşeli bir arıydı. Her sabah erkenden kalkar ve güzel çiçeklerin özlerini toplamak için uçardı.
Bir zamanlar Bilgi Diyarı adında, bilgiye ve kitaba büyük önem veren bir krallık varmış. Bu krallıkta insanlar kitapların içindeki büyülü…
Ormanın derinliklerinde, yeşilin her tonunun dans ettiği, kuşların neşeyle cıvıldadığı bir yer vardı. Burada sevimli ama bir o kadar da yaramaz bir tavşan yaşardı. Adı Mino’ydu.
Bir zamanlar masmavi bir gölün kıyısında küçük bir köy vardı. Bu köyde sevimli ve bir o kadar da yaramaz bir kedi yaşardı. Bu kedinin adı Pamuk’tu.
Bir zamanlar Titi adında kurnaz ve açgözlü bir tilki yaşardı. Her zaman daha fazla yemek peşinde koşar, karnını doyurmak için türlü hilelere başvururdu.
Bir varmış, bir yokmuş, zamanın bir yerinde, her şeyin mümkün olduğu büyülü bir dünya varmış. Bu dünyada herkesin zamanı geldiğinde öğrenmek zorunda olduğu önemli bir ders varmış.
Bir zamanlar yemyeşil ormanlarda, minik ama bir o kadar da şirin bir fil yaşardı. Bu filin adı Fifi’ydi. Fifi diğer filler gibi büyük değildi, tam tersine oldukça küçük ve sevimliydi.
Bir zamanlar Renkler Diyarı adında rengarenk bir krallık varmış. Ancak zamanla bu krallıkta her şeyin rengi solmuş.
Derin mavi okyanusun en güzel köşesinde, Mira adında minik bir deniz kızı yaşardı. Uzun dalgalı saçları, inci gibi parlayan gözleri ve narin kuyruğuyla denizlerin en tatlı sakinlerinden biriydi.
Bir zamanlar, yemyeşil ağaçlarla kaplı, kuş cıvıltılarıyla dolu bir ormanda, tüm hayvanlar arasında korkusuzluğu ve gücüyle bilinen bir aslan yaşarmış.
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil ağaçların gökyüzüne uzandığı, kuş cıvıltılarının hiç eksik olmadığı büyülü bir orman varmış.
Bir zamanlar yemyeşil ormanların derinliklerinde, Mumu adında küçük ve sevimli bir ayıcık yaşardı ve bu ayıcığın Tavşancık isimli bir oyuncağı vardı.
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, gökkuşağının altında bir köy varmış. Bu köyde herkesin en sevdiği şey şapkalarmış.
Bir zamanlar, derin ve mavi suların altında yaşayan küçük bir balık vardı. Bu balık diğer balıklardan çok farklıydı ve her zaman gökyüzünü merak ederdi.