Bir varmış, bir yokmuş… Uzaklardaki yemyeşil ormanların birinde, ağaçtan ağaca zıplamayı çok seven küçük bir sincap yaşarmış. Bu sevimli sincabın adı Piti‘ymiş. Büyük tüylü bir kuyruğu ve bitmek bilmez bir merakı varmış: Ormandaki diğer hayvanlarla oyun oynamak ve onların sırlarını keşfetmek en büyük merakıymış.
Bir gün yine ormanın derinliklerinde zıplarken yavru tavşan Mimi‘ye rastlamış. Mimi bir çiçek tarlasının ortasında sessizce oturuyormuş. Piti neşeyle yanına zıplamış ve:
“Hey Mimi! Neden burada yalnızsın? Hadi benimle oyun oyna!” demiş.
Ama Mimi başını kaldırıp sadece bir “of” çekmiş ve gözlerini yere dikmiş.
“Mimi ne oldu? Bir şey mi kırıldı? Yoksa seni biri mi üzdü?” diye sormuş Piti.
Mimi “Bugün abim benimle hiç oynamak istemedi. Çok üzüldüm!” demiş.
Piti “Ama bu kadar üzülmeye değer mi? Ben buradayım işte! Hadi oyun oynayalım!” diye ısrar etmiş. Mimi ise başını iki yana sallamış ve:
“Bugün istemiyorum Piti. Lütfen beni yalnız bırak.” demiş.
Ama Piti, Mimi’nin sözlerini çok da önemsememiş. Çimenlere yuvarlanıp komik hareketler yaparak onu güldürmeye çalışmış. Ancak Mimi gülmek yerine daha da sessizleşmiş.
Yaşlı Baykuş’un Öğüdü
O sırada ormanın bilge kuşu Baykuş Taka bir ağacın dalından olan biteni izliyormuş. Kanatlarını çırpıp Piti’nin yanına uçmuş.
“Piti, tatlım, başkalarının duygularına dikkat etmek çok önemlidir.” demiş Taka.
“Nasıl yani? Ben sadece Mimi’yi mutlu etmeye çalışıyorum.” diye cevap vermiş Piti.
Taka sabırla açıklamış:
“Bazen insanlar ya da hayvanlar üzgün olduklarında yalnız kalmaya ihtiyaç duyarlar. Mimi’nin hissettiği üzüntüyü anlamadan onu neşelendirmeye çalışmak onun duygularını küçümsemek olabilir. Onun yerine önce neden üzüldüğünü anlasan daha iyi olmaz mı?”
Piti biraz düşünmüş. “Ama onun için iyilik yapmak istemiştim.” demiş.
“Gerçek iyilik karşındakinin neye ihtiyacı olduğunu anlamaktan geçer.” demiş Taka.
Göl Kenarındaki Kaplumbağa Toma
Ertesi gün Piti göl kenarına gitmiş. Orada kaplumbağa Toma‘yı görmüş. Toma çok yavaş hareket ediyor ve kabuğunu temizliyormuş. Piti sabırsızca:
“Hey Toma hadi yarış yapalım! Kim daha hızlı koşacak bakalım!” demiş.
Toma gülümsemiş ve “Teşekkür ederim Piti. Bugün kabuğumu temizlemek istiyorum. Dinlenmeye ihtiyacım var.” demiş.
Piti yine sabırsızlanmış. “Ama Toma dinlenmek mi? Hadi eğlenelim, hayat yarışlarla güzel!” diye ısrar etmiş.
Toma sabırlı bir şekilde:
“Vazen bir kaplumbağa olarak kendime biraz zaman ayırmam gerekir. Lütfen bunu anlamaya çalış.” demiş.
Piti’nin Dersleri
Piti hem Mimi hem de Toma ile yaşadıklarını düşünmüş. Baykuş Taka’nın söylediklerini hatırlamış. Belki de her zaman herkesin neşelenmesini beklemek doğru değil diye düşünmüş.
“Demek ki başkalarının ne hissettiğini öğrenmeden hareket edince onları kırabiliyorum.” diye mırıldanmış.
Ertesi gün Piti ormanın merkezindeki büyük ağacın altına oturmuş ve tüm arkadaşlarını bir araya toplamış. Herkese sırayla
“Size daha dikkatli davranacağım. Duygularınızı anlamaya çalışacağım.” demiş.
Mimi gülümsemiş, Toma başını sallamış ve Baykuş Taka derin bir “hoo” çekmiş. Piti o günden sonra sadece eğlence için değil aynı zamanda arkadaşlarının duygularına kulak vermek için de zaman ayırmış.
Masalın Sonu
Ormanda artık sadece neşeli oyunlar değil, sevgi dolu bir anlayış da varmış. Piti başkalarının duygularına saygı duymanın gerçek dostluğun anahtarı olduğunu öğrenmiş. Ve ormanda herkes mutlu mesut yaşamış.
Öneri: Bu masala benzer masal okumak için Uyku Masalları ve Uzun Masallar sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.