Bir zamanlar kocaman bir ormanın içinde yaşayan çok sevimli hayvanlar varmış. Bu ormanda herkes birbirine dostça davranır, oyunlar oynar ve yardımlaşırmış. Ama bir gün ormanda herkesin büyük bir ders öğreneceği bir olay yaşanmış.
Ormanın derinliklerinde yaşayan Dikenli isimli minik bir kirpi varmış. Çok tatlı, yardımsever bir kirpiymiş ama bazen gerçeği söylemekte zorlanırmış. Bir gün ormanın ortasında büyük bir elma ağacı keşfetmiş. Bu ağaç o kadar büyük ve dallarında o kadar çok elma varmış ki Dikenli heyecanla elmaların tadına bakmak istemiş.
Bir tanesini koparıp yedikten sonra arkadaşı Tavşan Tato koşarak yanına gelmiş. “Merhaba, Dikenli! Burada ne yapıyorsun?” diye sormuş merakla.
Dikenli biraz utanarak, “Hiçbir şey… Sadece etrafa bakıyordum!” demiş.
Tavşan Tato, “Aaa, bu ağacın meyveleri çok lezzetlidir! Hep birlikte toplar ve arkadaşlarımızla paylaşırız. Acaba sen birini yedin mi?” diye sormuş. Dikenli biraz tedirgin olmuş çünkü yediği elmayı söylemek istemiyormuş. “Hayır, ben yemedim!” demiş ve hızlıca konuyu değiştirmeye çalışmış.
Gün ilerlemiş, arkadaşları Fare Uzun Kuyruk ve Karga Gako da gelmiş. Hep birlikte elmaları toplamaya başlamışlar ancak çok geçemeden bir şey fark etmişler: Ağaçtaki bazı elmalar kayıpmış! Mino şaşırarak, “Burada daha fazla elma vardı, nereye gitmiş olabilir?” diye sormuş.
O anda Dikenli’nin içi biraz sıkışmış. Gerçeği söylemediği için içinde bir ağırlık hissetmiş. Ama arkadaşları ona güveniyormul ve bu durum Dikenli’yi daha da üzüyormuş. O gün ormanda topladıkları elmalarla hep birlikte keyifli bir piknik yapmışlar. Ama Dikenli bir türlü mutlu olamıyormuş çünkü gerçeği gizlemek onu çok rahatsız ediyormuş.
O gece Dikenli yuvasına döndüğünde kendi kendine düşünmeye başlamış: “Arkadaşlarım beni seviyor ve bana güveniyor. Ama ben onlara doğruyu söylemedim. Yalan söylemek iyi bir şey değil. Belki küçük bir şey gibi görünüyor ama bu benim içimi huzursuz etti.”
Ertesi sabah Dikenli arkadaşlarının yanına gitmiş. Gözlerinde biraz heyecan, biraz da utanç varmış. “Arkadaşlar,” demiş, “Size bir şey söylemem gerekiyor. Dün elmalardan birini yedim ama size bunu söyleyemedim. Çok özür dilerim, doğruyu söylemem gerekirdi.”
Tavşan Tato, Fare Uzun Kuyruk ve Karga Gako birbirlerine bakmışlar. Tato gülümseyerek, “Dikenli sana kızmıyoruz. Hepimiz hata yapabiliriz ama önemli olan dürüst olmak. Doğruyu söylediğin için çok mutluyuz!” demiş.
Fare Uzun Kuyruk da, “Evet, dürüst olmak en önemlisi! Gerçekleri söylemek her zaman en iyi yoldur.,” diye eklemiş.
Dikenli’nin içi rahatlamış ve çok mutlu olmuş. “Bundan sonra her zaman doğruyu söyleyeceğim!” demiş. O günden sonra Dikenli ne kadar küçük bir şey olursa olsun her zaman dürüst olmanın onu ve arkadaşlarını daha mutlu ettiğini öğrenmiş. Çünkü dürüstlük, arkadaşlık ve güvenin temel taşlarından biriymiş.
Tavsiye: Bu hikayeye benzer çocuk hikayeleri okumak için Eğitici Hikayeler sayfamızı inceleyebilirsiniz.