Bir zamanlar yemyeşil bir ormanın tam ortasında, kökleri toprağın derinliklerine yayılan devasa bir çınar ağacı vardı. Bu ağacın altında küçük bir yuva içinde mutlu bir fare ailesi yaşıyordu. Bu ailenin en küçüğü olan Çiko hayat dolu, meraklı ve çok sevimli bir fareydi. Fakat Çiko zor durumlarda doğruyu söylemek yerine yalan söyleyerek işin kolayına kaçardı.
Çiko ailesi ve arkadaşları tarafından sevilen bir fareydi. Ancak doğruyu söylememenin zamanla daha büyük sorunlara yol açabileceğini henüz anlamamıştı. Hayat onun için küçük maceralardan ibaretti fakat kısa bir süre sonra dürüstlüğün ne kadar önemli olduğunu öğrenmesini sağlayacak bir olay yaşanacaktı.
Sonbaharın Getirdikleri
Bir sonbahar günüydü. Ağaçların yaprakları altın sarısı ve kızıl renklere bürünmüş, orman tatlı bir sessizliğe gömülmüştü. Çiko her zamanki gibi sabah erkenden yuvasından çıktı. Ormanda dolaşmayı ve yeni şeyler keşfetmeyi çok seviyordu. O gün de heyecanla yola koyuldu.
Ormanda dolaşırken yerde büyük bir ceviz gördü. Ceviz öylesine büyüktü ki hayatında bu kadar güzel bir ceviz görmediğini düşündü. Hemen yanına koştu ve cevizi kucakladı. “Ne kadar büyük bir şans! Bu ceviz benim olacak.” dedi kendi kendine.
Tam bu sırada yerdeki izlere dikkat etti. Minik sincap patilerinin izleri cevizin hemen yanında duruyordu. Çiko’nun içini bir şüphe kapladı. “Bu ceviz birine ait olabilir mi?” diye düşündü. Ancak kısa bir süre sonra bu düşünceyi kafasından attı. “Kim fark eder ki?” diyerek cevizi kaptı ve yuvasına götürdü.
Kışa Hazırlık ve Kaybolan Hazine
Ertesi gün ormanda herkes çok meşguldü. Kış yaklaşıyordu ve tüm hayvanlar yiyecek toplama telaşındaydı. Ormanın en yaşlı sakinlerinden biri olan Bay Fındık kış için topladığı yiyecekleri dikkatle düzenliyordu. Bay Fındık ormanın en güvenilir canlılarından biriydi. Ancak o sabah fark ettiği bir şey onu derinden üzdü: En değerli cevizlerinden biri kaybolmuştu!
Hemen ormanın merkezine gidip tüm hayvanları topladı. “Sevgili dostlar,” diye başladı sözlerine. “Kış için sakladığım çok değerli bir cevizim kayboldu. Onu bulan biri varsa lütfen getirsin. Kış çok sert geçecek ve bu cevize ihtiyacım var.”
Hayvanlar şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. Herkes cevizi kimin almış olabileceğini merak ediyordu. Çiko ise bir köşede sessizce bekliyordu. Kalbi hızlı hızlı atmaya başlamıştı. “Ya beni bulurlarsa?” diye düşündü. Ancak kimse bir şey söylemediği için rahatladı. “Kimse anlamaz.” diye kendini avutmaya çalıştı.
Bay Fındık cevizi bulana ödül vereceğini açıkladı. “Cevizi getirene bir sepet dolusu meyve vereceğim.” dedi. Çiko’nun aklı karıştı. “Cevizi geri götürsem mi? Yoksa ödülü almak için yalan mı söylesem?” diye düşündü. Ancak bu düşünce onu daha da huzursuz etti.
Bilge Baykuş Luma’nın Sözleri
Toplantıda ormanın bilge baykuşu Luma da vardı. Luma gözlüklerini düzelterek konuşmaya başladı:
“Sevgili dostlar, dürüstlük bir ormanın huzur içinde yaşamasını sağlayan en önemli şeydir. Hepimiz zaman zaman hata yapabiliriz. Ancak hatalarımızı saklamaya çalışırsak bu hem bize hem de çevremize zarar verir. Cesaret hatalarımızı kabul etmekten geçer.“
Luma’nın sözleri Çiko’nun aklında yankılanıyordu. “Hatalarımı kabul etmek mi?” diye düşündü. Ancak bu, ona çok korkutucu geliyordu.
Çiko’nun Vicdan Azabı
O gece Çiko bir türlü uyuyamadı. Yatağında döndü durdu. İçindeki bir ses ona “Cevizi geri götür ve doğruyu söyle.” diyordu. Ancak başka bir ses ise “Eğer doğruyu söylersen herkes sana kızar. Rezil olursun!” diyerek onu korkutuyordu.
Gece boyunca vicdanı ile korkuları arasında kaldı. Sabah olduğunda kararını vermişti. Kendine “Hatalarımı kabul etmek beni kötü biri yapmaz tam tersine cesur biri yapar.” dedi.
Cesur İtiraf
Çiko tüm cesaretini toplayarak Bay Fındık’ın yuvasına gitti. Ellerinde sakladığı cevizi uzatarak “Bay Fındık,bu cevizi ben buldum.” dedi. “Onun sana ait olduğunu bilmiyordum ama öğrendiğimde de geri getirmekten korktum. Çok üzgünüm.”
Bay Fındık, Çiko’ya önce şaşkınlıkla sonra gülümseyerek baktı. “Çiko dürüstlük bazen zor bir şeydir ama sen doğru olanı yaptın. Hatalarını kabul ettiğin için sana teşekkür ederim. Bu yaptığın seni çok cesur biri yapıyor.” dedi.
Ormandaki Ders
Bay Fındık, Çiko’ya bir sepet dolusu meyve ve fındık hediye etti. Ancak asıl ödül Çiko’nun içindeki huzurdu. Artık doğruyu söylemenin kalbini nasıl hafiflettiğini öğrenmişti.
O günden sonra Çiko ormanda dürüstlüğüyle tanındı. Arkadaşlarına da doğruyu söylemenin önemini anlattı. Bilge Baykuş Luma bir gün Çiko’ya şöyle dedi:
“Çiko dürüstlüğünle ormana çok önemli bir ders verdin. Seni herkes örnek alacak.”
Ve gerçekten de öyle oldu. Çiko’nun hikayesi ormanda nesiller boyunca anlatıldı ve dürüstlüğün değeri hep hatırlandı.
Masalın Dersi
Çocuklar bazen doğruyu söylemek zor olabilir ama dürüst olmak her zaman en iyi yoldur. Tıpkı Çiko gibi hatalarınızı kabul etmek sizi güçlü yapar ve başkalarının güvenini kazanırsınız. Unutmayın dürüstlük kalbinizin anahtarıdır!
Öneri: Bu masala benzer masal okumak için Çocuk Masalları ve Uzun Masallar sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.