Bir varmış, bir yokmuş… Yemyeşil ağaçların gökyüzüne uzandığı, pırıl pırıl bir nehrin kıvrıla kıvrıla aktığı büyülü bir orman varmış. Bu ormanda türlü türlü hayvanlar dostça yaşarmış. Tavşanlar hızlı hızlı koşar, sincaplar ağaç dallarında zıplar, baykuşlar bilgece düşünür, kurbağalar neşeyle zıplar ve kelebekler rengârenk kanatlarıyla süzülürmüş. Ama bu ormanda yaşayan bir yaban kazı varmış ki diğer kazlardan çok farklıymış.
Bu kazın adı Kıvrık Kanat‘mış. Diğer kazlar gibi ağırbaşlı ve sabırlı olmak yerine sürekli hareket halinde olan, hayalleri peşinde koşan bir kazmış. En büyük hayali en yükseğe uçmakmış! Gökyüzünün en tepesine, bulutların arasına kadar çıkmak ve hatta yıldızlara dokunmak istiyormuş.
Fakat bir sorun varmış. Ne yazık ki sürüsündeki diğer kazlara göre biraz daha küçücükmüş ve kanatları yeterince güçlü değilmiş. Onunla dalga geçen kazlar “Sen daha rüzgâra karşı bile duramazsın, göğe nasıl çıkacaksın?” diyerek gülermiş. Ama Kıvrık Kanat pes edecek biri değilmiş. Çalışmaya, güçlenmeye ve en yükseğe uçmaya azmetmiş.
Her gün antrenman yapmaya başlamış. Sabahın ilk ışıklarıyla nehrin kenarında kanatlarını açıp çırpmış, rüzgârı hissetmiş. Ormanın bilge baykuşu Puhu ona “Güç sadece bedende değil yürekte de olmalı. Azimle çalışırsan yıldızlar bile sana yol gösterir!” demiş.
Kıvrık Kanat bu sözleri aklına kazımış ve büyük bir yolculuğa çıkmaya karar vermiş. Ama onu bekleyen maceraların sadece uçmakla ilgili olmadığını henüz bilmiyormuş.
Rüzgâr Vadisi’nin Sınavı

Uçmaya daha güçlü başlamak için yüksek bir yerden atlamaya karar vermiş. Ormanda rüzgârın en güçlü estiği yer Rüzgâr Vadisi‘ymiş. Oraya ulaşmak için Tavşan Zıpzıp ve Sincap Kıkırdak ile yola koyulmuş.
Vadinin başına vardıklarında rüzgâr o kadar sert esiyormuş ki Kıvrık Kanat dengesini zar zor sağlayabilmiş. “Bunu yapabilirim!” diyerek derin bir nefes almış ama tam kanatlarını açtığında beklenmedik bir şey olmuş! Aniden çıkan bir fırtına Kıvrık Kanat’ı savurmuş ve onu uçurmuş!
Kıvrık Kanat panikle kanatlarını çırpmaya çalışmış ama rüzgâr o kadar güçlüymüş ki nehrin üzerine doğru savrulmuş. Neyse ki bir an önce dengesini toplayarak nehrin kenarına konmayı başarmış. Ama morali çok bozulmuş.
O sırada yaşlı Kurbağa Kurbi yanına gelip gözlüklerini düzeltmiş ve gülümsemiş.
“Güçlü olmak rüzgâra karşı koymak değildir onunla dans etmektir, küçük kaz!” demiş.
Kıvrık Kanat bu sözleri düşündüğünde bir hata yaptığını fark etmiş. Rüzgâra karşı çırpmak yerine onunla uyum içinde uçmayı öğrenmesi gerektiğini anlamış.
Bu düşünceyle tekrar denemeye karar vermiş. Ve bu kez rüzgâra kapılmak yerine onunla birlikte süzülmeyi başarmış!
Sisli Göl’ün Sırrı

Kıvrık Kanat daha da yükseğe çıkabilmek için ne yapabileceğini düşünürken ormanda herkesin bahsettiği gizemli Sisli Göl‘ü duymuş. Bu gölün ortasında Sihirli Kanat Tüyü diye bilinen bir tüy varmış. Rivayete göre bu tüyü bulan bir kuş hiç yorulmadan uçabilirmiş.
Kıvrık Kanat nehir kaplumbağası Tıkırtak ve bilge baykuş Puhu ile göle gitmiş. Fakat göle vardıklarında bir sorunla karşılaşmışlar: Gölün üzeri öyle yoğun bir sisle kaplıymış ki nerede olduklarını bile göremiyorlarmış.
Baykuş Puhu “Gözlerin bazen doğruyu göremez ama kalbinin sesi seni yönlendirebilir.” demiş.
Kıvrık Kanat derin bir nefes almış, içgüdülerini dinlemiş ve gölün içine doğru yürümüş. İşte o an sisler hafifçe aralanmış ve gölün ortasında altın gibi parlayan bir tüy görmüş!
Tüyü nazikçe alıp kanadına takmış. Aniden hafif hissetmeye başlamış! “Tüy acaba gerçekten büyülü mü yoksa sadece azmim ve inancım mı beni güçlü yapıyor?” diye düşünmüş.
Yıldızlara Ulaşan Kaz

Artık zamanın geldiğini düşünen Kıvrık Kanat güçlü rüzgârlarla nasıl hareket edeceğini öğrenmiş, içgüdülerine güvenmeyi başarmış ve sihirli tüyüyle kendini daha hafif hissediyormuş.
Bir gece gökyüzü yıldızlarla doluyken en yüksek kayalığa çıkmış. Derin bir nefes almış ve kendini boşluğa bırakmış. Önce yavaşça süzülmüş, sonra rüzgârın desteğiyle hızlanmış… Daha da yükselmiş, daha da yükselmiş! Ormandaki tüm hayvanlar hayranlıkla bakarken en tepeye, yıldızların arasına kadar çıkmayı başarmış!
Ve o an en büyük gücün sihirli tüy olmadığını, kendi azmi ve cesareti olduğunu farketmiş.
Aşağıdaki dostları ona sevgiyle bakarken, Kıvrık Kanat içinden “Ne olursa olsun hayallerimi gerçekleştirmek için asla pes etmeyeceğim!” diye söz vermiş. O günden sonra ormanda herkes ona Yıldız Kaz demeye başlamış.
Ve masal burada mutlu bir sonla bitmiş… Ama kim bilir? Belki bir gün, siz de azimle çalışarak yıldızlara dokunabilirsiniz sevgili çocuklar!
Öneri: Bu masala benzer masal okumak için Hayvan Masalları ve Uyku Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.