Bir varmış bir yokmuş… Yemyeşil ağaçların ve rengârenk çiçeklerin olduğu uzak bir ormanda Leylo adında tatlı mı tatlı bir leylek yaşarmış. Uzun ve ince gagası, bembeyaz yumuşacık tüyleri ve parlak gözleri varmış. Çok neşeli bir leylekmiş ama zamanını bir türlü iyi kullanamazmış. Hep oyun oynar ve yapması gereken işleri unuturmuş. Özellikle sabahları geç kalkar ve önemli işlerini hep sonraya bırakırmış.
Bir sabah güneş altın sarısı ışıklarıyla ormanı aydınlatırken Leylo gözlerini ovuşturup uyanmış. “Bugün ne yapsam acaba?” diye düşünmüş. Tam o sırada yavaş ama çok akıllı olan kaplumbağa Kumi sırtında minik bir çanta ile çıkagelmiş.
“Leylo! Unuttun mu? Bugün Gökyüzü Şenliği var!” demiş Kumi.
Leylo şaşkınlıkla kanatlarını çırpmış. “Aaaa! Yarışı unutmuşum! Ama daha hiç hazırlanmadım ki!” demiş.
Hemen kahvaltı yapmış, sonra biraz uçmuş, sonra da çiçeklerle oynamış. Bu sırada zaman hızla akıp geçmiş! Yarış başladığında Leylo hala hazır değilmiş. Çok yorgun olduğu için yarışı kaybetmiş ve çok üzülmüş.
Kumi yanına gelip “Leylo, zamanı iyi kullanırsan her şeye yetişebilirsin. Gel, sana bir sır vereyim!” demiş.

Kumi, Leylo’yu ormanın derinliklerindeki yaşlı baykuş Ovi‘nin yanına götürmüş. Ovi kocaman gözlükleri ve bilge bakışlarıyla Leylo’ya gülümsemiş. Etraf kitaplarla ve eski saatlerle doluymuş.
Ovi: “Leylo, bu bir saat. Ama onu kullanabilmek için üç görevi tamamlamalısın!” demiş.
Leylo heyecanla sormuş, “Nedir o görevler Ovi?”
Ovi cevaplamış: “İlk görev sabah erkenden uyanıp Güneş Çiçekleri’ni sulamak. İkinci görev tilki Titi’nun kaybolan altın anahtarını bulmak. Üçüncü görev ise Gökyüzü Şenliği için bir uçuş planı hazırlamak.”
Leylo hemen işe koyulmuş. Ertesi sabah erkenden uyanıp Güneş Çiçekleri’ni sulamış. Çiçekler rengârenk açmış ve etrafa mis gibi kokular yayılmış. Bu, Leylo’nun çok hoşuna gitmiş. Çiçekler ona teşekkür etmek için hafifçe sallanmış.

Sonra tilki Titi‘nin kaybolan anahtarını aramaya koyulmuş. Bu sırada minik karınca Kora ile tanışmış. Kora, Leylo’ya ipuçları vermiş ve bu sayede Leylo dev mantarın altında saklı olan anahtarı bulmuş. Onu hemen Titi’ye götürünce Titi çok mutlu olmuş ve ona teşekkür etmiş. Ayrıca ona küçük bir pusula da hediye etmiş.
Son görevde ise Kumi ile birlikte Gökyüzü Şenliği için harika bir uçuş planı hazırlamışlar. Planlarında dinlenme zamanları, su içme molaları ve eğlenceli oyunlar da varmış. Ayrıca Leylo arkadaşlarıyla birlikte renkli uçuş dansları sergilemeye de karar vermiş.

Şenlik günü geldiğinde Leylo artık hazırlıklıymış. Yarışı kazanmış ve herkes onu alkışlamış. Mutlulukla gülümseyen Leylo: “Zamanı iyi kullanmak gerçekten çok önemliymiş!” demiş. Şenlikte herkes dans etmiş, şarkılar söylemiş ve birlikte çok eğlenmişler.
Şenlikten sonra Leylo tüm arkadaşlarına zamanı nasıl yöneteceğini anlatmış. Herkes artık daha planlı yaşamaya başlamış ve Leylo’nun hikâyesi ormanda dilden dile dolaşmış.
Gökten üç elma düşmüş: Biri zamanını iyi kullananlara, biri masal dinleyenlere, biri de tatlı tatlı uyuyanlara…
Öneri: Bu masala benzer masal okumak için 6 Yaş Masalları ve 7 Yaş Masalları sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.