Bir zamanlar yemyeşil ormanların içinde, nehir kenarında mutlu mesut yaşayan bir su samuru vardı. Adı Susam idi. Susam, parlak mavi gözleri ve pırıl pırıl tüyleriyle tanınırdı.
Yazar: Nurtaç Abla
Bir zamanlar Renkler Diyarı adında rengarenk bir krallık varmış. Ancak zamanla bu krallıkta her şeyin rengi solmuş.
Derin mavi okyanusun en güzel köşesinde, Mira adında minik bir deniz kızı yaşardı. Uzun dalgalı saçları, inci gibi parlayan gözleri ve narin kuyruğuyla denizlerin en tatlı sakinlerinden biriydi.
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, büyük bir şehrin kenarında, küçük ve sevimli bir kasaba varmış.
Bir zamanlar, yemyeşil ağaçlarla kaplı, kuş cıvıltılarıyla dolu bir ormanda, tüm hayvanlar arasında korkusuzluğu ve gücüyle bilinen bir aslan yaşarmış.
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil ağaçların gökyüzüne uzandığı, kuş cıvıltılarının hiç eksik olmadığı büyülü bir orman varmış.
Bir zamanlar yemyeşil ormanların derinliklerinde, Mumu adında küçük ve sevimli bir ayıcık yaşardı ve bu ayıcığın Tavşancık isimli bir oyuncağı vardı.
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, gökkuşağının altında bir köy varmış. Bu köyde herkesin en sevdiği şey şapkalarmış.
Bir zamanlar, derin ve mavi suların altında yaşayan küçük bir balık vardı. Bu balık diğer balıklardan çok farklıydı ve her zaman gökyüzünü merak ederdi.